2.10.2006

Çünkü Yazmam Lazım


İnanın çok önceden başlamak isterdim bu blogculuk zanaatına. En yoğun olduğum bu günlerde değil de evde sıkıntıdan patlayıp yeni ve gereksiz hobiler edindiğim öğrencilik yıllarımda başlasaydım keşke, diyorum. Hazır ders te çalışmıyorken bari bir işe yarardı yazdıklarım. Ama o zaman internet teknolojisi bu kadar yaygın değildi di mi? Hotmail’ den bir hesap açıp mutlu olduğumuz günlerdi.

Birçok kişiye ulaşabilecek yazılar yazma fikri her zaman heyecanlandırmıştı beni. Bu yüzden elime kağıt kalem aldığım ilk zamanlardan beri bir dergide ya da gazetede yazmanın hayalini kurardım. Benimkisi biraz müşkülpesent bir tutkuydu. Doğru dürüst okumadan, özümsemeden hababam yazmak… Geri dönüp o zamanlarda tuttuğum günlüklerimi okuyorum da, gerçekten çok komik ve eğlenceli geliyor ama boş biraz.

>>

Hatırlarım da, lise yıllarında bir “kompozisyonum” okul panosuna asıldığında yakınlarda sote bir yere saklanmıştım. Acaba yazımı kim okuyacak, neler hissedecek, diye çok merak ediyordum. Hiçbir allahın kulunun o muhteşem eserle on saniye olsun ilgilenmemesi beni son derece üzmüş ve yazın hayatıma geçici bir süre ara vermeme sebep olmuştu. Ama kitlemden gelen yoğun beklentiler sonucu yaşama sevincimi tekrar kazanmam uzun sürmedi ve  “küfürlü şarkı sözleri” yazma işine tekrar dört elle sarıldım. Edebiyat dünyasını sarsıntısız bırakmak bana yakışmazdı. Yağmurun ardından çıkan güneş gibi yine ışıyacaktım...

Neyse, şaka bir yana (böyle başlayan cümlelere hastayım) bu sarı sayfalarda sizlerle buluşmayı özlemişim... Yazının başında dediğim gibi yoğun günler yaşıyorum bu aralar. Şu anda karnım deli gibi aç mesela, hemen evden çıkmam da gerekiyor… Hatta bu yazdığım yazıdan daha fazlasını, az önce yaşanan bir veri kaydetme hatası yüzünden kaybettim. Ama yılmadan tekrar başladım yazmaya… Niçin? Çünkü yazmam lazım.

Nelerle uğraşıyorum bilmek ister misiniz? Ne de olsa arkadaş olduk canım artık. Benim hakkımda biraz daha fazla şey öğrenseniz fena olmaz. Efendim, bu aralar bir misafir ağırlama telaşı içindeydik. İsveç’ te bir gençlik projesinde tanıştığımız Fransız arkadaşımız İzmir’ e geldi. Biz de ona şehrimizi ve yakın ören yerlerini gezdirdik. Bir hafta kadar bende kaldı. Beraber şarkılar söyledik, doğaçlamalar yaptık, denize girdik, gezdik, tozduk… Ve kendisini hayırlısıyla İstanbul’ daki diğer ortak arkadaşımıza yolladık. Doğrusunu isterseniz "ölümüne" sergilediğimiz türk misafirperverliğinden fazlasıyla etkilendi. Bilhassa son gün içtiğimiz çayların parasını ödeyebilmek için bizimle -kasa önünde- zorlu bir fiziki mücadeleye girse de yine de başarılı olamadı. Ağzını burnunu kırdık…

Öte yandan falımda uzun bir yol ve zorlu bir taşınma süreci çıktı dostlar. Hatta fincanın tabağında kalan son üç damlanın biri de pantolonuma döküldü. “Uğur mudur?” diye sordum. Yok değilmiş… Düpedüz lekeymiş bu.

Evet, şaka bir yana ( hahaha! hadi len ) gerçekten de taşınıyorum evimden. Altı sene ve altı ev arkadaşı geçirdim bu odalardan. Daha çok manevi olmak üzere bazı maddi anılar da bıraktılar bu arkadaşlar, ne yazık ki çoğu da kütük gibi ağır…

Eh, acısıyla tatlısıyla günlerim oldu bu evde. Kah ağladım kah güldüm. Gün oldu meteliğe kurşun attım, gün oldu dostlara Halil İbrahim sofrası kurdum. Suyumu kazandım da içtim, ekmeğimi böldüm de yedim. Alkışı gördüm, ihaneti de… Sesim de oldu sessizliğim de, seviştiğim de oldu benim. Sen de başını alıp gitme nooolur, ne oluuur tut ellerimi… Fakat dostlar, nitekim, eğer vize işlemlerinde bir sorun çıkmazsa bu ay sonunda bir yıllığına yurt dışına gitmek için hazırlık yapıyorum. Henüz kesin olmadığı için çok fazla detaya girmeyeceğim şimdi ama iki haftaya kadar detaylı bilgi vereceğim. Eğer bir aksilik çıkar da vizeyi alamazsak bu sefer Türk Ordusuna giden, altı aylık garantili bir vize almaya hak kazanacağım…

Yanlış anlamayın bu bir veda yazısı falan değil. Gideceğim yerlerde elbet bir internet bağlantısı olacak. Bazen seyrek, bazen de sık sık yeni yazılar yollayacağım buraya. Allah bir zeval vermezse ölene kadar yazacağım burada. Olur da birgün izimi kaybederseniz (ki kaybetmemenizi sağlayacağım) o zaman "sarkuteri@" ile başlayan e-posta adreslerine mail atın, elbet birinden ben çıkarım (Vay be yıllar sonrasının hesabını da yaptım ya, helal olsun bana)

Çünkü benim ömür boyunca illa ki biryerlerde yazmam lazım...

Bu arada blogculuk denen müessesenin yüzde otuzu yazmaksa yüzde yetmişi de okumakmış, ben buna karar verdim. Epeydir fırsat bulup o canım sayfalarınızı okuyamadım. Lütfen bana kızmayınız. Şu taşınma işi tamamlanana kadar sık sık bağlanma şansım olacak sanırım.

En kısa zamanda yeni yazılar eklemek ve görüşmek üzere. Öpüyorum…




ÖNCEKİ YORUMLAR: 

Yazan:drunk | Tarih: 2006-10-02 20:25:29
Konu: Tebrikler beyefendi nurtopu gibi bir blogunuz oldu...
Bir gece göbeğimle beraber öyle boş boş dolanırken blog mlog bir şeylere takıldı ayağımız kafaüstü senin sayfaya düştük. Hele ki sıkkın bir anımızdı gülmekten yarıldık özellikle sinek avladığın yazıya...
Sonra başka yazılara bakarken ordan oraya hoppidik zıplaya zıplaya başka bloglara sıçradık, derken şimdi nurtopu gibi bir bloğumuz oldu sayende...
Sen hiç farkında olmasanda yazıların birilerinin moralini düzeltti. "Bana ne lan düdük" deme ihtimalin olsa da :) bil istedim.
İyi bak kendine.
Umarım herşey istediğin gibi olur...
Yazan:ipeksol | Tarih: 2006-10-03 00:06:49
Konu: ben de geldiim

ne diyelim hayırlısı olsun..sebebsiz güldüren bir yec vardı bir zamanlar demeyelim de..
gönlünce ol  
Yazan:butterflyvalley | Tarih: 2006-10-03 00:42:25
Konu: :)

yec harikasın.
yine kahkaha attırdın bana çoğu cümlelerini okurken.
gelecek günlerin güzel geçmesi ümidiyle.
Yazan:hicasliyok | Tarih: 2006-10-03 07:57:13
Konu: Ben mi hareketsizim siz mi hareketlisiniz?
Umarım istediğin gibi olur her şey YEC. Not ettim bir kenara mail adresini :) olmadı denerim yahoo dan falan. Bu konuda garip bir azmim var. Yaşayan bilir. (Bkz: Vavoş, Fly...) :) Görüşmek üzre
ASLI
Yazan:kemençeci :) | Tarih: 2006-10-03 18:33:30
Konu: kolay gelsin !
öncelikle taşınmak gibi hummalı bir işe girişmenden dolayı seni tebrik ediyorum.yani her bünyenin kaldırabileceği bi durum değil sonuçta.
bu arada misafirperverliğin benim gözlerimi yaşarttı.inan insanın misafir olası geliyo :)
gidiyor olmana gelince ; istesen de yok olmazsın zaten bende numaran var hehhehe...
şaka bi yana yazmalısın yec , yazmalısın boş vakitlerinde değil sadece her zaman yazmalısın hatta hep yazıp boş kalan anlarında diğer şeylerle ilgilenmelisin...
ben yazdıklarını okumayı dört gözle bekliyorum.
sevgiler :)
Yazan:kiytirik | Tarih: 2006-10-04 06:41:06
Konu: !!
Ya azizim bu kardeşin 27 yıllık hayatında 17 değişik ev değiştirdi hepsi ayrı macera hepsi ayrı mazi duygulandım lan bak şimdi
Yazan:sismares | Tarih: 2006-10-05 01:00:48
Konu: ,,,,,,,,,,,,,,,,,

sevdim bu üslûbu...
devamını dilerim efendim...
henüz sadece bu yazınızı okuyabildim..
sitenize seyr ü seferlerim devam edecek...
bu, bir tanı(ş)ma olsun..

bâki selam  
Yazan:aslihanyildirim | Tarih: 2006-10-05 13:26:06
Konu: ...
Yazınızı keyifle okudum bende öğrencilik yıllarımı ve internet ile yeni tanıştığım yılları hatırladım...

Bloglarda paylaşım daha fazla oluyor tabi bu birazda bloğunuzun içeriği ve sizin diğer blogculara karşı tutumunuzla da alakalı... Sizinde söylediğiniz gibi yazmak kadar okumakta önemli çünkü diğerlerleri de paylaşmak için yazıyor...

sağlıcakla kalın...
Yazan:zuleyla | Tarih: 2006-10-08 01:44:05
Konu: ***
ben ne zaman derlenip toplansam tebdili mekan için, bir hüzün çöker üzerime...öyle sudan çıkmış balık gibi şaşkın olurum bir de...
taşınmak zor iş..kolay gelsin...

sen var ya sen nasıl heyecan yapıyorsun bize...:)
http://www.blogcu.com/sharquteri/1072135/ daki soruma da cvp wermemiştin zaten... neyse bekleyelim bakalım er geç yazarsın herhalde buraya birşeyler...yeni mekana dair...
herşey istediğin gibi olur inşallah...
   

Hiç yorum yok: