29.05.2007

ALİ



Evet, gözünüzün sağ üst köşeye kayacağını bile bile koydum bu fotoğrafı, kesmek istemedim kenarlarından... Tamam, yeterince incelediyseniz konuya geçiyorum.

Konumuz vitrinin tam ortasında duran resim.. Onunla ilk tanışmam beş altı yaşlarımdayken olmuştu sanırım... Komşumuzun oturma odasına adımımı atınca donup kaldığımı hatırlıyorum. O zamana kadar gördüğüm en hüzünlü, en mutsuz çocuk portresi...  

>>

Daha önce araştırmıştım, bu resim Bruno Amadio adında bir İtalyan' a ait, kendisi Bragolin olarak ta bilinirmiş ve nedense hayatının bir dönemini ağlayan çocuk portreleri yapmaya adamış... Yaptıkları içinde en meşhur olanı da -bildiğiniz üzere- yukarıdaki meşhur ağlayan çocuk. Bir dönem Avrupa' yı sallamış ağlayan bu yavru... Efsaneye göre bu resmin bulunduğu evler kendi kendine alev alıp yanıyormuş. Hatta bir ara İngiltere İtfaye Teşkilatı, evlerde bu resmin bulundurulmasını yasaklamış. Ama sanırım bu olaylar tabloyu daha da ünlü yapmaktan başka birşeye yaramamış... Yarasaydı taa bizim alt komşunun evine kadar gelir miydi Ali? 

Annemin aktardığına göre bu resimle ilk karşılaştığımda şöyle bir diyalog yaşanmış aramızda:

(Ben)- Anne bu çocuk kim?
(Annem)- Ali o evladım.
(Ben)- Ama niye ağlıyo anne?
(Annem)- Çünkü pazarda annesinin elini bırakmış, sonra da kaybetmiş onu...

Tabi, anne burada kendi mesajının peşinde, "sen de benim elimi bırakma ki, böyle ağlamayasın" demeye getiriyor. Ama zavallı ben, o saftirik halimle mesajla değil de çocuğun ruh haliyle ilgileniyorum, hem de kafayı bayağı bir takıyorum... Her aklıma geldikçe niye ağladığını sorup duruyorum. Sanırım çocuğun kederinin asıl kaynağını merak ediyordum. Öyle ya, bazen ben de annemi kaybederdim ama sonra bulurdum, hiçbir zaman bu kadar mutsuz olmamıştım ki! Mutlaka başka birşeyler olmalıydı...

Tabloyla çeşitli zamanlarda karşılaştığımızda her defasında içim cız etti, tekrar aynı cevaplanmamış sorular üşüştü kafama... Sanırım binbir farklı yüklemelerle bilinçaltıma atmıştım ağlayan Ali' yi. Ve galiba kafamda mutsuzluk ve kederle eşleşti o görüntü.

-Deden vefat etti yavrum.
-Ağlayan Ali.
Bisikletten düştün.
-Ağlayan Ali.
Yazılıdan zayıf aldın.
-Ağlayan Ali.
Annen ameliyat olacak.
-Ağlayan Ali.
O kız senden hoşlanmamış.
-Ağlayan Ali.
Otobüsü kaçırdın.
-Ağlayan Ali.

Geçen tatil gününde Saut Biiç (South Beach) civarı mağazalarda dolanırken birden bire, hem de pek ilgisiz bir yerde gözgöze geliverdik eski kabusumla... Çok uzun zaman sonra ilk defa görüyordum kendisini. Yılların verdiği hüzünle daha bir çökmüş, daha bir sararmıştı sanki... İçimde birşeylerin "şangır" diye yerlere saçıldığını hissettim. Hiç kıpırdamadan bakıştık... Beş on saniye sürdü bu...

Neden sonra, çevremde Türkçe bilen birilerinin olmamasına da güvenerek vitrin camına doğru bağırdım:

- Lan kundakçı pezevenk, kes artık zırlamayı be! Yedin ömrümü yedin...



ÖNCEKİ YORUMLAR:

Yazan:jidotakafu | Tarih: 2007-05-29 03:18:41
Konu
: nası yaaa??
Yahu YEC nası bi vitrin düzenleme mantığı var ki bu adamların ..
Hayır niye öle abidik tişörtlerin arasına bu zırlak çocuu koymuşlar bu biirrr...

bu çocuk hepimizin hayatında bir dönem varolmuş ..
hepimizin ortak noktası diyebilir miyiz bu ikii...

o sümüklü velet portresinden başka tablo
yada benzeri bişey var mıydı vitrinde yoksa özel muamele mi
bu çocuğa yapılan merak ettim bu da üç..

Bi de dişin hakkında yorum yapmadım ...
Afiyettesiniz inşallah ailecek ...
Merakta bırakma beni ...
Haber et ...

Son bir de...
Hayır Yecaittincim ..
Amerika'da değilim ..
Hala istanbuldayım ..
Ama sevenlerime haber et ...
Yaz ortası yada sonu gibi gelme planım var bakalım ...
Gözlerinizden öperim hepinizin ...

He ev arkadaşına da selam ederim...
Çok içirme çocuğa...
Gördük şaşkın oluyo, yaramıyo :P
Sende çok içme...

Hee son bişey..inan ki son ...
Anne Babana da selam edelim buradan .

Ya varya acaip daha yorumu uzatasım var ama ...
İmajımı daha fazla zedelemenin manası yok ...
O yüzden ben susayım ...

Saat gece 03,17 şu anda ...
Ve yine sen dahil bi Allahın kulu yok ortalıkta...
Asayiş berkemal yani ...
İçin rahat olsun Arkadaşım :)
............
1. Vitrin aynen böyleydi, giyim eşyası satıyor...
2. Diyebilir miyiz? Ben de insanlara soruyorum işte..
3. Başka hiçbir tablo yok, sadece Ali :)

Tüm birikmiş şeyleri bir yorumda toplamışın bravo valla... Hepsine peki, hepsine çok teşekkür, aleyküm selam... 
Yazan:yicemkelleyi | Tarih: 2007-05-29 13:40:00
Konu
: yok
Ali değil o,Murat.Zira abim kendi resmi diye kandırmıştı beni küçükkene...
........
Doğrudur, vardır öyle abiler tarihimizde. Bakalım daha başka nasıl isimler çıkacak?
Yazan:hbasak | Tarih: 2007-05-29 15:20:04
Konu
: satıcı amcaların ressamı?
İyi etmişsin, hepimizin duygularını sömürdü o alçak :) Ressamın adını-memleketini öğrendiğim de iyi oldu, bir gün acaba ressamı kim diye aklıma geliverseydi halim perişandı...takıntılarım yeterince fazla zaten....Sahi, peşin satan-veresiye satan amcaların ressamını da biliyor musun?
..............
Valla araştırdım internette ama bulamadım Başak, ben elimden geleni yaparak olası bir takıntıdan kurtarmak istedim seni ama bulamadım. İncefikir diye bir sitede birisi sormuş bu soruyu ama cevap alamamış henüz...
Bu arada ben peşin satan adama hep gıcıktım, ukala bir adama benziyordu o. Öbürüne de hijyen kurallarını hiçe saydığı için kızgındım. Tamam, fakir bakkal olabilirsin ama dükkanda fareler ne geziyo amca?
Sen benden önce bulursan bana da haber ver ressamı... 
Yazan:dolphinblue | Tarih: 2007-05-30 12:22:10
Konu
: :)
ama annen cidden çok akıllı bir kadınmış yec :)
en ince noktandan vurmuş seni
o ali resmi benide çok etkilemişti ama seninki kadar baskı uygulamamıştı üzerimde...
sen dur dur yıllar sonra miamide yecin karşısına çıkıver öyle pat diye hem de memeli tişörtlerin arasında :) kabus gibi bişi bu yav :)
.............
Ali bugün dünyanın her yerinde yeni kurbanlarıyla bulışmayı bekliyor...
Yazan:Abhorrence | Tarih: 2007-05-30 16:16:42
Konu
: ali...
bu tablo hakkında ne geyikler dönerdi zamanında... bir babanın oğlunu resmettiği sonra bu hüzne dayanamadığı ve intihar ettiğini bile duymuştum... bizim yüksek hayal gücümüz mü yoksa uydurma organlarımızın ki bu malum organdır fazla gelişmişliğimi bilmiyorum... ama o veleti ben hiç sevmem hatta şunun gülen bir portresini yaptırayım... karizması falan çizilsin veletin...
................
İlk defa İngiltere de tamamen yanan bir evin içinden tek sağlam parça olarak o bu tablo çıkmış abho, sonra söylentiler almış yürümüş... Benim bilidiğime göre de babası oğlunu kesecekmiş, o sırada gökten bir koç inmiş, baba da koçu kesmiş... Niye, çünkü tuhaf, gökten iniyo koç. Orada kim olsa keser. 
Yazan:hicasliyok | Tarih: 2007-05-30 19:50:33
Konu
: Ali Ablam :)
Bu çocuk ablamın küçüklüğüne çok benziyor :)
Tabi o göz yaşlarını silersek aynı resimden ablamın albümünde de var :)))
Bu yazdıklarımı görse çok kızar ama ben bu resmi her gördüğümde ablamın o saçları yandan taranmış resmi aklıma gelir.. Tabii ben yoktum o zamanlar... :) Resimlerden biliyorum; Ali'yi de, ablamı da.. :)
ASLI
............
Hemen ablanın bloguna girip yumurtluyoruz bu yorumu :) 
Yazan:caglarbilir | Tarih: 2007-05-30 19:53:23
Konu
: yiğidi öldür hakkını gasp et
şimdi doğru konuşmak lazım bizim evde de vardır bu elemandan. tokadı basıp "ne mızırdıyon len dümbelek, yediğin önünde yemediğin arkanda sıpa" diyesim gelirdi.

bi de , avrupayakasındakisalakeleman bu bebeye çiko demiyo muydu yahu.
..........
Bilemedim, hangi karakter?
Yazan:handecasus2 | Tarih: 2007-05-30 21:25:39
Konu
: :))) 
duvara kafa atma isteği dolmuştu içime. sinirim tepemde... 
sonra bu yazıyı okudum. 
koptum ben koptum... 
bişey söyliyimmi, 
benim başıma gelenlerde de o masum görünümlü şeytanın parmağı olduundan şüpheleniyorum
...........
Şüphelenmek mi, bizzat o sorumlu herşeyden... 
Bu arada duvara kafa atma raddesine ne getirdi seni Hande?
Aman diyim, kirişe ve kofraya uzak yerleri kolla... 
Yazan:rea | Tarih: 2007-05-31 01:10:02
Konu: ali

kimseye söylemiyorum ama bu çocuk üvey kardeşime çok benziyor.(tabi şimdi söylemiş oldum tanıdığım kimseye söylemiyorum diyeyim) aynısı resmen.
...........
Sen yine de söylememiş ol rea... Bu arada selam, hoşgelmişin... Üvey kardeşi bilmem ama "üvey anne" diyince çok korkarım. İyi olsa bile korkarım.
Yazan:caglarbilir | Tarih: 2007-05-31 07:12:02
Konu: hadiii

tiplemenin adını unuttum iyi mi... derken hatırladım. burhan bey...
günaydın soyadlı tiyatrocumuzun oynadığı rol.
onun dizideki evinde de var bu bebeden
..........
haa, bildim bildim.
Yazan:rea | Tarih: 2007-05-31 12:29:04
Konu: ali

bu korkunda çok haklı oldğunu deneyimlerime dayanarak söyleyebilirim.
........
Yok ben külkedisinden yola çıkarak demiştim ama... (Bknz, dokuncu yorum)
Yazan:zuleyla | Tarih: 2007-05-31 22:08:46
Konu: ***

Kırk yıl düşünsem bu resmi bir yabancının yaptığı aklıma gelmezdi... Gayet bizden biri gibiydi o çocuk İtalyan mıymış meğer...
Ya Yec bi söylesene Allah aşkına şu profildeki gölge Ramonun mu?

he bir de ne oldu biliyor musun?
Geçen gün bulaşık yıkıyorum bi baktım nomya sefertayı söylemeye başlamışım...
Nerden bu geldi bu şarkı dolandı dilime derken hatırladım... Epeyce güldüm... Allah iyiliğini versin yec dedim kendi kendime...
sevgiler :) 
..........
Bak zül ikinciye yapıyorsun bunu, sesimi çıkartmıyorum ama kızmaya başlayacağım yakında :) Avatardaki foto benim, bayrağı tutarken kendi kendimi çektim. Ramon kim, ben kim allahaşkına zül? Benden üç tanesini çiğnemeden mideye indirmiş ve üzerine 10 litre su içmiş biri bu Ramon diyorum, sen hala bu gölge o mu diyorsun... Tamam söz, senin için çekeceğim bir fotoğrafını ama kadraja nasıl sığdırcam hiç bilmiyorum...

Avatardaki fotoğrafta üzerimdeki mont kıvrım yapmış ve alçak sabah ışığından dolayı gölge deforme olmuş hepsi bu...


"Nomya Sefarta, tu markalinyo"

Ben de bazen söylüyorum. Geçen gün Ramon (küçük ramon bu) un arabasına bindim, çok mutsuz ve dalgın gözüküyodu. Şu yukarıdaki ilk dörtlükle girince adam öyle bir aşka geldi ki anlatam. Aynı klipteki gibi hemen girdi ikinci sözlere... Bir ben, bir o söyledik, mutlu oldu tekrar.
Bu arada kendisinin hala haberi yok yutüpte bir klibi olduğundan... Muhtemelen yutüpten de...
.............
:D
daha yapmam söz.
Yazan:sertalpbilal | Tarih: 2007-06-01 00:29:19
Konu: yanılmıyorsam...

bu resim aynı zamanda Sızıntı dergisinin ilk sayısındaki kapak resmi.. ben çok seviyorum bu resmi cidden... gönlümün bam teline dokunuyor bu resim...
eline kalemine sağlık.
.........
Merhaba sertal, saol yorumun için. İşte o bam teli bende çok titreştiği için bünye kaldırmıyor artık.
-----------------
:( sertal mı? sertalp sertalp :D
Yazan:ömürcek (www.omurcek.blogspot.com | Tarih: 2007-06-10 03:46:55
Konu: Ali

Bizim de bir fotoğraf albümümüzün kapağını süslüyordu bu ağlayan çocuk. Ama ben senin gibi korkmamıştım ondan. Hatta içten içe bir sempati duyuyordum, hâlâ da öyle.
Bu arada o sağ üst köşedeki tişörtü giyen olur mu ya... Enteresan...
...........
Selam ömür, taa blogspotlardan nasıl buldun beni. Yaşasın genel blogculuk kardeşliği. Sağ üstteki tişortu burada giyerler bir kuşkum yok. Sokaklarda bikini üstüyle dolaşan adam (yani kadın) onu da giyer son tahlilde.

Hiç yorum yok: