25.05.2007

Allah Analı Babalı Büyütsün!

 

"Anam bu ne!" dediğinizi duyar gibi oldum. Korkulacak birşey yok, timsah ya da köpek ağzı değil bu. Ama doğadaki, yine bir o kadar vahşi ve parçalayıcı bir hayvana ait bu çene. Bu hayvan ki dünyanın en gaddar, en acımasız ve bir o kadar da küstah efendisidir.

İnsan ağzına hiç bu açıdan bakmadığımız için ne mal olduğunu anlayamıyoruz kolay kolay... Doğadaki "diğerlerinin" soyunun tükenmesine sebep olabiliyorsa, ondan daha tehlikeli bir canlı düşünebilir misiniz? Ve malesef keskin dişleri değildir bu tehlikeye sebebiyet veren, keskin sirke gibi küpüne zarar veren bencil zekasıdır...
    
>>

Yine bu zekanın ürünü olan bir yazıyı okuyorsunuz... Okuyan, yorumlayan sevgili başka başka zekalar, aslını isterseniz yazacağım şeyler bunlar değildi. Fotoğrafın çağrıştırdıklarına kapılarak alelacele döküldü elimden...

Gelelim, durup dururken böyle bir fotoğrafı neden çektiğime...
Herşey bundan iki gün önce sancılar içinde uyanmamla başladı. Sancılar pek bir yakından, ağzımın içinden geliyordu. Anladım ki doğum sancılarıydı bunlar... Bu olayı kimler yönetiyor, çıkış için gerekli enerji nerden sağlanıyor hiç anlamamama rağmen, biliyordum ki, gösteriye geç kalmış dişlerden sonuncusu da karanlıkta, oturacağı koltuğu bulmak üzere el yordamıyla ilerliyordu. Canım yanıyordu anacııım!.. Çok hızlı etki gösterdiği söylenen ağrı kesicilerden bir tane attım ağzıma. Çok hızlı etki gösterdiği söylenen ağrı kesicilerin ikincisinden sonra biraz kendime gelebildim. Ve çok hızlı yatağımdan kalkıp giyindim, zira işe geç kalmak üzereydim...

O gün ağzımın içinde cerayan eden sondaj çalışmalarıyla oldukça zorlu bir gün geçirdim.
Bu süreç iki gün boyunca hız kesmeden devam etti. Ne zaman "geçmiştir artık" diyip hapı kessem, bizim diş tekrar bütün kudretiyle damakta ilerlemekte olduğunu anımsatıyordu... Asıl canımı sıkan şey ise dişin, çenemin muhtelif yerlerini şişirip beni, ağzındaki lokmasıyla oynayan müşkülpesent çocuk görüntüsüne sokmasıydı."Yut evladım artık şu lokmanı" sözünü duymadıysam, bunu çevremdekilerin Türkçe bilmemesine verebilirdim ancak...

Hani çocukken bazen kızlı-erkekli kutuplaşmalar ve akabinde gelişen tartışmalar olurdu. Her iki taraf ta kendi hemcinsinin hayat boyunca daha fazla acıya ve sıkıntıya göğüs gerdiğini iddia ederdi ya... Erkekler hem sünnet olmak, hem de askere gitmek zorundaydı. Bazı çevreler buna "cuma ve bayram" namazlarının zorunluluğunu da eklerdi :) Kızların ise kulaklarını deldirmeleri, bebek doğurmaları ve çocuk bakma durumları ortaya sürebilecekleri en önemli kozlarıydı. Ben hiç karar veremezdim kız olmak mı, erkek olmak mı daha zor diye...

İşte bu fotoğrafı çekmeden biraz önce karar verdim artık. Kız olmak daha büyük acılarla başetmek demekmiş... Ufacık bir kalsiyum parçasını bile doğururken öyle esaslı, öyle yaman feryatlar ediliyordu ki, sen koskoca kollu bacaklı bir varlığı vücudunun içinden incitmeden çıkarıyorsan ben senin elini öperdim kadın milleti... Hatta ver öpeyim kadın milleti... Sakın erkeklerin, bayanların ellerini öpme geleneği böyle bir farkındalıktan geliyor olmasın?

Sol alt köşede, en sonuncusu... Bebeğim yazın habercisi mayıs ayında doğdu, o yüzden adını "Çıban" koyacağım. Çıbanım büyüyüp serpildikçe ezecek, sindirecek, öğütecek... O da diğer diş ağabeyleri gibi hoplayıp zıplayıp neşe içinde büyüyecek. Allah çürüksüz çarıksız ömürler versin, doğru yoldan ayırmasın.

Not: Mayıs ile çıbanın ne alakası var? Alakası yok, bana bu kadar acı veren şey için bir de oturup anlamlı isim mi düşünecektim... Allalaa...


ÖNCEKİ YORUMLAR: 

Yazan:dolphinblue | Tarih: 2007-05-26 01:18:00
Konu: vah vah!
yav anladık eşek kadar yaşınla 20'lik dişini çıkarıyosunda resmi çekip oraya koymanın ne anlamı vardı ki şimdi? abi nasıl korktum biliyormusun bloğa girş yapar yapmaz karşıma çıktı bööööh diye.

ben o 20'lik diş çıkarma felaketini yaşamıştım zamanında. senin gibi 1 hafta kadar zıplamıştım odamın içinde. yemek yemeyen konuşamayan bir dolphine dönmüştüm. sonra doktora gittim bana mercimek tanesi büyüklüğünde verdiği ağrı kesici yeniden hayata dönmeme yardımcı olmuştu. ben hayatımda öyle etkili bir ilaç bilmiyorum yec ( adı ne diye falan sorma hiç çünkü sonrasında ismini kaybedip bulamadığımı hatırlıyorum ) sürekli kek tarzı şeyler tüketmek zorunda kalmıştım sindirimi daha kolay olduğu için. işim komiği diş çıkardığımı anlayan o dönemdeki biyoloji öğretmenim olmuştu. ağrı yalnızca kulaklarıma vurduğu için orda bir arıza olduğu sanmıştım. denilene göre bizim kuşağın çocuklarından itibaren gittikçe damak yapısı dar olan bir nesil gelişiyormuş dünyada. oda beslenme alışkanlığımızdan oluşan bir durummuş. bu meretin çıkamama nedeni damağının dar olmasından kaynaklanıyor sadece. çıkması lazım çıkamıyor ama çıkmaktanda alıkoyamıyor kendisini :) artık bir dönem çekeceksin bunu...

çok çok geçmiş olsun yec'im. söyleyecek başka bir şey bulamıyorum çünkü... bu arada erkeğin dünyaya çocuk getirme olayından bahsetmişsin ya sana arşivimdeki bir resmin kodunu veriyorum bu yazının altında doğrusu çok şık dururdu kendisi :) dene ve koy istersen :)

http://img527.imageshack.us/img527/748/1073604112kadinlarinhayoc3.jpg
.............

Yorumunda geçen "eşşek" yakıştırmasını hiç üzerime almıyorum. İnsan dişinin çıktığı yaştadır bence... Fotoğrafın iğrenç ya da korkunç olmasına gelince:

Bunu isteyerek yaptım. İnsanın her tür görüntüsüyle barışık olması lazım. İnsanız ne bir fazla ne bir eksik... Ha niye bloguna koydun dersen, kısaca farklı bir şey yapabilmek için derim. Bir beyin fırtınası, bir düşünce zinciri oluşsun diye... Güzel güzel portrelerini herkes koyuyor zaten.

Doğrudur, bende uzun süre boğazım ağrıyor diyerek şurup içiyordum meğer diş ağrısı oraya vuruyormuş...

Linkteki fotoya gelince dolfin, çok orjinal bir fikir ama benim yazıya uymaz... Bi de adamın bacakları kıllı... Kıllı bacaklı anneye hayıııır.
Yazan:figoltx | Tarih: 2007-05-26 14:50:41
Konu: Vay anam bu ne!!!
Gerçekten sayfayi açar açmaz ilk agzimdan dokulen kelimeler "Anam bu ne?" oldu. Dedim ki Mayami timsahlariyla unlu, yoksa bizim canimiz, kanimiz Yec'imizi cani bir timsah yuttu da arkadaslari blogcu dostlarindan yardim mi istiyor?
Neyse durum o kadar vahim degilmis. Agzimdan dokulen ikinci kelimeler ise "Sukurler olsun!" oldu.
Cok geçmis olsun Yec'cigim. Ben de ayni badireleri atlatip, hatta altli ustlu 20 yas dislerimi çektirip huzura kavusmustum. Umarim sen çektirmeye gerek kalmadan sagligina kavusursun :-)
.............

Teşekkürler figoltoks, yani figen...
Sanırım bugün itibarıyla iyiyim, bebek uykuya daldı... Aman uyanmasın :)
Yazan:hicasliyok | Tarih: 2007-05-26 16:27:27
Konu: Aramıza Hoşgeldi!
 :)))))))))... (önce ne diyeceğimi toparlama kikirdemesi ... :) )

Şimdi bu yeni canlı varlığı nasıl sevicez biz?
"Ay ben seni yerim, yerimm.." demek biraz şey kaçar.. nasıl desem.. Vahşi :)) Evet sanırım aradığım kelime bu :)))

YEC'ciim o senin 20'lik dişin değil heralde? Di mi? Ben bile geçen yıl hepsini çıkardım da ondan soruyorum :) Hatırlamıyorum sonra bir daha mı çıkıyordu? :))
Daha hiç işe yaradıklarını görmedim. Pek çok kimse acıya dayanamayıp aldırıyor o dişleri .Umarım "Çıban"ın başına da böyle şeyler gelmez. Allah'ın verdiği canı yine o alır YEC :)))))) Ama "yok bakamiicam" diyorsan sen bilirsin :)))))))
Az erken çıksaydı anneler gününü kutlardık :))))))))...
Acı çekmene üzüldüm. Şükür ki bana hiç hissettirmeden peydah olmuştu benimkiler :)) bir de "Çıban"dan şikayetlenenlere "ya başka bir yerden çıksaydı ?" diye teselli verilir mi? :)))))

Ayrıca bu kız-erkek kutuplaştırmalarında "kulak deldirme" kısmı artık sadecekızlar için kullanılmıyor :)
Devir değişti; erkek arkadaşlarımın kulaklarında benden daha çok delik var :)) Belki de aradaki dengeyi korumak için maddelerden birinin karşı tarafa geçmesi lazımdı :) Keşke çocuk doğurma kısmı geçseydi :))))
ASLI
..............
Aslıcım bu diş kaç yaş dişi olduğunu kendi de bilmiyor. Aklına geldikçe ha gayret çıkmaya çalışıyor... Geçen sene de denemişti ama başarılı olamadı... Çok şükür ki dünyaya gözlerini açtı artık...

Şu aralar 30 kadar dişim oldu. Aslında bu kadar diş yapmak doğru değil biliyorum ama allah rızkını verir diye girdik işte bir kere :)

Bizim zamanımızda erkekler öyle deldiremiyordu kulaklarını fazlaca... Haa, ibre biraz daha eşitlendi bak şimdi... Ama askerlik kısalırsa yine siz öne geçeceksiniz...

Bu siz biz olayları çok komikti yaa...
Yazan:caglarbilir | Tarih: 2007-05-26 19:48:18
Konu: haydii
ne desek ki şimdi buna birader. Aletin makro gücü iyiymiş diyelim, laf olsun :D
..............
evet makrosu iyi keratanın ama fotoğrafı çekmem çok kolay olmadı. Bir kere flaş dışında başka bir ışık kaynağına ihtiyacım vardı. Dahili flaş bu iş için çok kuvvetliydi, mesafe de yakın olduğu için kullanılamazdı. Çözümü cep telefonunun ışığında buldum. Hafif mavimsi gözüken yerler bu ışıkla aydınlanmış yerlerdir. Daha önce hiç ağız içi fotoğrafı çekmediğim için dilin ne denli engelleyici bir organımız olduğunu tahmin edemezdim. Hakkaten de kemiği yokmuş...
Sahne şu: Bir elimle cep telefonu tutuyorum ağzıma doğru, bu eldeki parmaklardan biri dili aşağı bastırma gayretinde. Öbür elde ise kamera, objektif kısmından itibaren ağza girmiş durumda... Huzursuz bir çocuk gibi yerinde duramayan dil ikide birde objektifin camını yalıyor. Yav yalama arkadaşım, diye sinyal gönderiyorum beyinden ama herifin umrunda değil... Çıkarıyorum objektifi kuruluyorum, sonra tekrar ağzıma sokuyorum. Bu sefer de nefes alamadığımdan dolayı öksürüyorum. Öksürünce objektif buğulanıyor, çıkarıyorum, siliyorum... Bu arada ne şans ki cep telefonumun çalacağı tutuyor, hangi elimle açacağımı bilemediğim için hiç açmamaya karar veriyorum ama ne mümkün, alet aynı zamanda da titreşim de yaptığı için gıdıklanıyorum. Arayan otomatik reklam zamazingosu... Burada böyle birşey var, telefonun çalıyor açıyorsun, ispanyolca birşeyin reklamını yapıyor adiler... Sinirlenip saydırıyorum ve tekrar en baştan başlıyorum işe...
Bilim için neler çektiğimi dışa vurmuyordum ama dayanamadım burada açıklamak istedim... Türk Dişhekimleri Odası Genel Sekreterinin alnımdan öpmesini bekliyorum... Evet, hakettim bunu... 
Yazan:skazka | Tarih: 2007-05-26 21:06:08
Konu: -Ağzım açık kaldı -foto bu,olur böyle şeyler
geçmiş olsun yec...umarım tez zamanda iyileşirsin... benim yirmilikler zaman aşımına uğradı çıkmaz demeyi isterdim ama ne zaman geleceği belli olmuyormuş malesef...hayırlısı olsun,allah tarafından gelen bir şey bu:)sana büyük sabır dilerken minik "yeter"e, "imdat" da olabilir,yeni hayatında başarılar dilerim...aslında onların vasıfsız olduğu söyleniyor ama sizin oralarda işsizlik sigortası var diye biliyorum...ya burda olsa ne olacaktı?iyi yönünden bakmak lazım:)
bu arada foto süper...açar açmaz bildim senin ağzın olduğunu...bilek ve başparmağının genlerini taşıyordu dermişim:)ağız ve diş sağlığın da iyi görünüyor...dilin de güçlü:)nerden mi anladım?yazdıkların dişe dokunuyor da ondan:)
bir de kadını erkeği mi var de mi yec?hepimiz bu hayatın içindeyiz acısı tatlısıyla...yeter ki"açtı ağzını yumdu gözünü" dedirtecek şeyler gelmesin başımıza...bence...
hadi kal sağlıcakla...geçmiş olsun tekrar...
...............
Teşekkürler skazka, geçmiş oldu sanırm artık... Yazıya koyduğum ilk başlık şuydu: Paylaşımda yeni açılımlar (ağız açılımları) Sen de bu konuya dikkat çekmişsin. Valla inşallah dişe dokunur bir şeyler yapıyoruzdur...
Ağız sağlığına gelince... hergün kolgeyt senseyşın kullanırım. Ama fırçalıyorum sanma, ben yiyorum dişmacunlarını... 
Yazan:zuleyla | Tarih: 2007-05-27 02:44:13
Konu: mayıs, çıban
maşallah diyorum başka da bir şey demiyorum...
benim de böle dolgusuz çürüksüz dişlerim olsa değil fotosunu çekip yazıya eklemek avatar yapardım kendime be...
ayrıca yorum altı olarak yazdığın fotoğraf çekme tekniklerinden pek yararlandım...

geçmiştir inşallah ağrılar sızılar...
kal sağlıcakla...
..............

Saol züleyla, dişlerimizin sülaleden gelen bir sağlamlığı vardır çok şükür. Fotoğraf makinasının yakın çekim "makro" özelliği de olmalı tabi... Manzara fotoğrafı çektiğin modda çekersen asla odaklanamazsın yakın cisimlere... Biraz ukalalık gibi oldu galiba... Neyse sustum... Sen ki on dı rod serisinin harika fotoğrafçısısın...
Yazan:vivaforever | Tarih: 2007-05-27 04:08:39
Konu: Bence bu dişin adı değiştirilmeli
Gece saat:03.56'da şarküteri bloga ziyarette bulunmak anlık şok, geçici hafıza kaybı yaşatabilir gibi bir uyarı levhası alalım mümkünse Yec.. Korku filmlerindeki çığlık efektlerinin evin içinde yankılanmasına az kalmıştı..
Neyseki olayın senin 30.çocuğun fotosundan kaynaklandığı açık olan çakralarımdan ilgili bölgeye iletildi de şok dalgasından sıyrıldım..
Sanırım şimdi konuya hâkim olabilirim.. Aslında hep avukat olmayı istemiştim ama olmadı..sağlık olsun..
Şu 20'lik dişlerin neden bu şekilde anıldığını ise anlayamıyorum.. 20 yaşına geldiğinde bu dişlerin tamamını çıkartmış bir fani ile hiç karşılaşamadım daha.. Ben de neredeyse 30'a merdiven dayadım dayamasına da şu keretaları bi türlü doğuramadım.. geçen yıl sol alt köşedeki dünyaya gelme çabası içerisindeydi ama boğaz kategorisindeki her şeyi silip süpürünce fazla hareketten düşük yaptım..Çene kasları fazlaca çalışmış..Sağ alt köşedeki ise sol köşedekinin başına gelenlerden korkmuş ve çıkmamak için üstün bir çaba sarfediyor..Kendisini takdir ediyorum ama soldakinin intikamını almak istiyor gibi bir his var içimde.. Bazen geceleri gafil avlıyor beni..O zaman ağzımın içi savaş yeri gibi oluyor..
Şu sağ alt köşedeki çok kötü bir düşman..Haçlı Seferlerini aratmıyor bana çektirdikleri.
Bu arada ben ne diyorum ben de bilmiyorum.. fotoyu ilk gördüğüm zaman yaşanan geçici hafıza kaybının ürünü olan bu yorumu burada sonlandırıp bu güzel yazı için seni tebrik ediyorum..
Adettendir söylemedeng itmek olmaz "Allah analı babalı büyütsün"
Üç beş yıl sonra sen "Dünya gözüyle Çıban'ımın mürüvetini de görseydim" diyeceksin gibime geliyor ya neyse.. :P
.................
Vivacım saol güzel yorumun için. Demek sen de henüz dünyaya getiremedin onları... Olur ya daha genciz... Düşük yaptım diye üzülme, sonuçta yine gelir bu dişler...
Ben de fotoğraf için kaygılanmıştım biraz, insanları korkutabilir diye ama napalım, onlar da bizden bir parça... O gül yüzlü yavrularımız olmasıydı nasıl öğütürdük koca koca lokmaları di mi?
Senin çıbanların da tez vakit ve ağrısız doğar inşallah artık....
Yazan:Abhorrence | Tarih: 2007-05-27 12:12:00
Konu: .....
böyle bir resimi gördükten sonra bu denli uzun bir yazıyı okuyacağımı düşünmüyorsundur umarım :)) bu arada bende kısa zaman önce diş diş doktoru faciası yaşadığımdan ötürü diş görünce çemkireyim dedim diş doktoruna hazır aklıma gelmişken...
...............

Selam Abhorıns (sakın yanlış anlama bizde okunduğu gibi yazma alışkanlığı var)
Hoşgelmişsin. Bu yazı vesilesi ile dişçine çemkirme fırsatı yarattığım için sevinsem mi üzülsem mi bilemiyorum.... Sevinsem sevinsem...
Yazan:vaveylaa | Tarih: 2007-05-27 14:37:49
Konu: hay
allah senin canını almasın emi, tutmuş da ağzının resmini koymuş bloğa. en yaratıcı blogcu ilan ediyorum seni kendi çapımda. gerçi bunun yaratıcılıkla ne alakası olduğunu pek çözemedim ama yazmış bulundum bi kere. laf olsun torba dolsun tarzında bi insan mıyım acaba ben diye de sorguladım kendimi şu an ama bunu da yarıda bıraktım zira daha çok işim var bugün :p
neyse ne diyodum ben, heh ben sana boşuna shark demiyomuşum dicektim. gerçi yüzüne karşı sölemiyorum, içimden söylüyorum bunu ama olsun. ayyy ne fenayım ben yaaa :)) ben 16 yaşlarında falan çıkardım sanırım 20 lik dişimi, gelişmiş ülkeler kıvamındayım ben farkındayım hahh haaaaa. ama hiç böyle ağrı sızı falan çekmedim ben, bi gün aynaya bi baktım 32 dişim vardı yani, başım da anında göğe erdi haliyle :) çıbanın hayırlı, uğurlu, uzun ömürlü olsun inşallah.

**unutuş, vazgeçiş, kavuşma, özgürlük; sıkışıp kaldım arada ama iyiyim ben ;)
...............

Vavooo senden bir yorum görmek ne güzel, ben gittin sanıyordum yine... Yorumlarla da olsa aramızdasın, sevindim.

Ben de kendimi "en içten paylaşım yapan blogcu" ilan ettim zaten. Düşünsene ağzımın içini çekmiş koymuşum, daha ne kadar içten paylaşım olabilir bilmiyorum... Ha aklma başka şeyler de geliyor ama neyse, boşver en iyisi :)

Sen bana köpekbalığı mı diyordun? Haydee, ne alaka? 
Yazan:hbasak | Tarih: 2007-05-28 10:31:41
Konu: rica
Geçmiş olsun yec. yorumları okuyunca kendimi bir garip hissetim. Zira ben fotoğrafı görünce hiç korkmadım; "yec dişlerinin fotosunu çekmiş, acaba ne yazmış" diye hemen yazıya geçtim.....Belki bende keşfedilmemiş bir diş doktoru olma potansiyeli var ama treni kaçırdık artık...Yazının -özellikle fotoğrafın çekilme hikayesine dair yorumaltının- bendeki olumsuz etkisi sabah sabah ofis ortamında yüksek sesle güldürmesi oldu. Bu tür yazılara uyarı yazman mümkün mü? "Yüksek düzeyde güldürücü etkisi vardır, gülmenizi kontrol edemeyeceğinizi düşünüyorsanız okumayınız" gibi.
...........
Merhaba başak, öyle bir uyarı yazılır yazılmasına da asıl amaç okuyucuyu hazırlıksız yakalamak. İnsan en çok hazırlıksız olunca gülüyor...
Yazan:yicemkelleyi | Tarih: 2007-05-28 14:24:47
Konu: he
geçmiş olsun yecaittin,bende var bir iki gündür bir hareketlilik,yaşıma yakıştırmadığımdan "yok canım daha neler" diyorum amma hayırlısı
dişlerede iyi bakmışsın,bakarsan bağ olur derler seninki çıban olmuş niyese ?
...........
Hadi hayırlısı inşallah, bu diş milleti hiç tekin değil, her an her yerden gelebilir...
Yazan:sehrayin | Tarih: 2007-05-29 01:18:32
Konu: geçmiş olsun
Zor günler geçirmişsin yec dilerim birdaha böyle sıkıntılar yaşamazsın. Ben de çok çektim 20lik dişlerimden hatta nerdeyse dişçi masasında kalıyordum :)
Bu arada minik bir kalsiyum parçasından yola çıkarak kadın milletinin yaşadığı zorluklara değinmeni çok takdir ettim.
Kendine iyi bak blog dünyasının en içten yazarı;)
................

Hadi ya, dişçi masasında kalmak deyince korkuttun beni... En içten yazmış olduğum yazı henüz yazmamış olduğum yazıdır. 12 parmağa kadar yolu var :)

Hiç yorum yok: