8.01.2008

Zamansız Girilen Yıllar


Bu yılbaşı çok kötü birşey oldu. Bir anlık dalgınlığımdan yararlanan 2008 beni almadan başladı.  

Bunca zamandır her girdiği yıla geri sayım eşliğinde girmiş prensipli bir insan olarak nedense bu sefer başaramadım. Aynı saat dilimindeki tüm insanlar sevdiklerine sarılıp çoşkuyla geri sayarlarken ben elmanın kabuğunu hiç düşürmeden soymaya çalışıyordum. Dikkatimi elmanın daralan kabuklarına verdiğim bir anda içeriden o ses geldi:

- Aaa ATV girmiş...
   
>>

Onu annemin sesi takip etti:

- Kanal D?

Uzun lafın kısası, tıkınma sevdamız yüzünden yeni yılı usulünce karşılayamamış ve bu kekoluğumuzun tüm yılı kapsayıp kapsamayacağını düşünmeye başlamıştık. "Yeni yıla nasıl girersen öyle geçermiş" safsatası bakanlar kurulu kararıyla yasaklanmış olmasına rağmen düşündük bunu...

Dansözlerden de gerekli randımanı alamayınca öyle üzüldüm ki, kendimi yüzükoyun yatağa atıp Hülya Koçyiğit gibi ağlayasım geldi inanın... Bu mütevazi yılbaşı partimizin artık bir anlamı kalmamıştı. İştahım da öyle bir kesimişti ki henüz altı elma yemiş olmama rağmen (hiçbirinin kabuğunu düşürmedim) canım tek bir elma dahi çekmiyordu.

Çok sağlam olan ilköğretim bilgilerim yardımama yetişmese o gece daha da zehir olacaktı kuşkusuz. Çok şükür ki, dünyamızın güneş etrafındaki dönüşünün 365 gün 6 saatte gerçekleştiğini hatırladım. En son artık yıl ne zamandı? Hımm, 2004... Yani şubat ayı en son 2004 yılında 29 çekmişti. Bu da ne demek, 2005, 2006 ve 2007 seneleri vesilesiyle 6x3 eşittir 18 saat artığımız birikmiş demek.

Yani... Yanisi şu, dünyamız yörüngesindeki yıldönüm noktasına bizim sandığımızdan tam 18 saat sonra ulaşacaktı bu yıl. Gökyüzünde havai fişekler patlarken değil, 1 Ocak günü aşkam 6' da girecektik yeni yıla.

Not: Yaptığım araştırmalara göre atom saatiyle yapılan yeni ve kesin ölçümler bir yılın 365 gün 5 saat 48 dakika 45 saniye olduğunu gösteriyormuş. Bu yüzden bizim kullandığımız 365 gün 6 saatlik takvim tarih boyunca birçok kereler şaşmış ve halen şaşmaktaymış... Bi de yaşlı dünyamızın her 7 yılda bir saniye geciktiği hesaplanmış geçenlerde. Yani arkadaşlar, yılın son gecesi saat 23.59' da kırmızı donlarımızı giyip tepişmemize hiç gerek yokmuş meğer. Hele televizyon kanallarıyla birlikte geri sayıp konfeti falan atmamız hepten boşmuş.

O zaman elmaya devam...


ÖNCEKİ YORUMLAR: 

Yazan:caglarbilir | Tarih: 2008-01-08 21:44:08
Konu: eheh
biz de zaten gittiğimiz yerdeki çalgıcı adam yeni yıla girdik dediğinde eğlenmiyoduk, duruyoduk. sonradan sonradan gerdan kırar olduk bir iki saat :D
............
O bana da oluyo, alkolün kana geç karışmasından mıdır nedir?
Yazan:atkadehielinden | Tarih: 2008-01-09 10:25:33
Konu: ..
ne tesadüf kii
bende tam 2008 girdimizsırada
elma yiyodum
lakin 6 tane değil tabi
şimdisenin anlattıklarını düşünüce
ertesi gün saat tam 6 da napıyodum ki ben diye düşündüm
muhakak ders çalışıyodum ...
başka seçenek yok çünkimm
............
Eğlence tüccarları zarar etmesin diye yıldönüm saati üzerine pek gitmiyorlar Kadeh. Sana iyi çalışmalar diliyorum. ...
Yazan:atalet | Tarih: 2008-01-09 18:40:28
Konu: .
zaten kime göre..
diye sormak lazım her bi değişiklikte..
di mi..
=P
ben tepişmedim mesela..
yıldızlara baktım
=)
çoktular...
...........
selam ataletim,
Kime göre, neye göre.. Haklısın.
Yazan:imbirgaripsinbirgaripler | Tarih: 2008-01-12 11:27:40
Konu: hımmm
aaa ben bu bilgileri örencilerime anlatayım bak ehi ehi..ben de pc başındaydım güzelinden bi de müzik açtıydım sakin sakin karşıladım yeni yılı.zaten genelde öyle oluyor pek tepindiimi hatırlamıyom.uslu bi çocuktum hep.
elmaya ben de bayılırım eve alınanların çoğunu ben yerim her çeşit sarı yeşil kırmızı... ama kardeş 6 tane diye görünce gözlerim açıldı sana "hocaaam" diyesim geldi.
.........
Merhaba imbir örtmen
En iyisi sakin sakin girmek yeni yıla... Ama tepişme olayını tüm yılı kaplayacak şekilde anlatmak istemiştim. Dünyamız yorulmuş artık geri kalıyor :)
Ana gibi yar elma gibi nektar olmaz :)
Yazan:birdemetmavi | Tarih: 2008-01-12 12:32:14
Konu: ..
elmanın kabuğunu hiç koparmadan soyup, yastığının altına
koyan genç kızlar, rüyalarında evlenecekleri prenslerini
görürlermiş rivayete göre ..
senin amacın bu değildir zaten :)
o bayanlar için geçerli ..


bir de " elmayı kabuğunu soyarak yemek beslenmede doğru bildiğiniz
yanlışlardandır " diyor bu işle uğraşanlar ..
vitaminler, bize gerekenler kabuğunda olduğu için ..


soyucam diye tepişmeyelim bundan sonra bari :))
...............
Hımm, neyse ucuz atlattık o zaman, ben elmaları atıp kabuklarını yiyorum zaten maviciiim yoksa 6 elmayı nasıl bitireceğim? Ve mide asitlerim sayesinde gece rüyalarıma giremiyor prensler, bazen prensesler giriyor ama onlarla ne yaptığımı da anlatmak istemiyorum burada :) Yok yok, sadece elmanın... Karpuzun içini yiyorum...
Yazan:somebuddy | Tarih: 2008-01-18 12:32:41
Konu: .........
bu yılbaşını kutlama durumuna azim-.ıçma-beton-delme ilişkisi içerisinde yaklaşman takdire şayan olmuş Yec, tebrik ederim :) eh, azmin elinden hiçbirşey kurtulmaz.. yeni yılınız kutlu olsun :)


hamiş: şu son not bitirdi beni ayrıca.. koca dünya bile şaşıyorsa, bizim arada şaşmamız demek ki gayet normal, değil mi? ne tepişmesi, içime su serpildi valla :)
............
Beton hala sağlam :(
Yazan:bunyaminakkaya | Tarih: 2008-01-19 10:21:58
Konu: KENDİ ZAMANIMIZ OLMALI
Hani şu dini bütün tayfası, tüm radikalliklerinde
olduğu gibi yıl konusunda da göstermelik ve samimiyetsiz
bir hicri takvimsaplantısı içindeler...
Benim kast ettiğim ondan çok öte bi şey.
Uyarız tabi ki genelin uydugu; miladi yıla, mevsimlere, aylara, günlere..
Ama kendi özelimizde apayrı zaman dilimleri olmalı.
Örneğin:
Öyle anlar yaşamalıyız ki; on saati on saniye gibi geçsin, doyamayalım.
Öyle sonbahar sabahlarında uyanalım ki; her taraf ilkbahar tadında olsun.
Öyle işler yapalım ki hayatımızda; miladımız olsun...Boş ver, iyi etmişsin elmanın kabuğunu canının çektiği gibi soymakla geçirdiğin dakikalarda. Koroya katılmak yerine kendi aryanı patlatmışsın işte ne güzel :)
.............
oooooh solomiaaa , geldi şimdi aklıma... Kırşehir yöresinden bir türkü.. Pavorotti de söyler... Sesim güzel değil fazla ama yine de dediğiniz gibi özgün bi şeyler yapmak en iyisi Bünyamin Abi.... 
 

Hiç yorum yok: