11.07.2008

Zarar


"Hayatı zarar ettin bana Zarar" demek istiyorum. Hatta diyorum da, fakat cümlenin muhattabı olan kişi beni anlamıyor... Kendisi Hintli. Adı "Zarar" olan müslüman bir Hintli hem de. Benden iyi olmasın o da namazında niyazında bir insan. Geceleri biraraya gelip peygamber efendimizin hadis-i şeriflerinden bahsediyoruz (Gülmeyiniz)

Birileri bizim hintlilere "Amerika' da yiyecekler çok pahalı" demiş. Onlar da gayri ihtiyari koliyi sırtlayıp gelmişler. Ambalajlı pınar kangal sucuklarımı "forbidın-yasak" diyerek gözümün önünde çöpe atan havaalanı polisi bunların kolilerini çatır çatır geçirmiş. İçlerinden gelen yoğun baharat kokusuna rağmen birer kıyafet kolisi olduklarına inanıvermiş. Hint büyülerinden başka bir açıklama bulamıyorum.
 
>>

Bizim evde öyle ayrı gayrı, avrupa usulü buzdolabının farklı yerlerine konuşlanma adeti yok. Kimin eli nereye uzanırsa oradan bir tutam gıda alıp tencerede pişirebiliyor. Sonra da "karnı aç olan var mı a dostlar?" diye soruluyor. Genellikle bu soruya bir çok olumlu cevap alındığı için tencereye koyulacak gıda miktarında cömert davranmak icap ediyor. Şimdi hakkını vermek lazım, hintli dostlar bu aşamada oldukça cömertler. Az önce bahsettiğim erzak kolilerini hepimizle paylaşıyorlar. Özellikle de pirinçlerini... Bir tencere dolusu pirincin içine türlü renklerde baharatlar ekerek herkesi çağırıyorlar. Ne var ki beklenenin ötesinde "sıpaysi-baharatlı" olan bu davetkar yemek bir iki kaşık alındıktan sonra "elinize sağlık çok güzel olmuş, göz yaşlarımı tutamadım" şeklinde esprilerlerle erken sonlanıyor...

Yine böyle kalçırıl şeyırings-kültürel paylaşım' ların yaşandığı bir gece bizim Zarar "bismillah" diyerek sağ elini tabağın içine gömüyor. Biz şaşkınlık içinde olan biteni izlerken o seri hareketlerle pirinçleri mıncıklamaya girişiyor. "Dostum naaptın?" diyoruz. "Ya aslında kaşıkla da yiyebilirim ama elle yiyince kendimi evimde hissediyorum" diyor. Tabi bu cümleyi sarfederken mıncıklama işleminde en ufak bir kesinti yok. "Tamam elle yemende bir noktaya kadar problem yok ama niye mıncırıyorsun arkadaş?" diye sorduğumuzda verdiği cevap çok mantıklı:

"Sosla pilavı karıştırmak için"

Bu yazının sonu: Birileri kendini evinde hissettiği zamanlar, siz de bir o kadar evden uzak hissedebilirsiniz.

Hiç yorum yok: