28.11.2009

Bedriye Artık Evli


Bilişim çağına yabancı kalmasın diye annemi de sardırdım ben bu feysbuk' a. İyi mi yaptım kötü mü yaptım bilmiyorum da annemin her geçen gün müptelalığa doğru adım adım yaklaştığını korkuyla karışık bir gururla izliyorum. Çok soru soruyor, sordukça da öğreniyor, keşfediyor. Badi badi bir çocukken nasıl bıktırdıysam onu... Şimdi o bana az bile yapıyor. Canım annem.

Bugün yine seslendi içerden;

-Yosuuuuuuuuuuuuuun! Gel buraya, bu feysbuk sapıttı!
-Ne oldu yine yav?
-Bak ne yazmış.

>>

Annemim işaret ettiği satırları okuyorum:

"Bedriye artık evli"
"Bedriye memleketini değiştirdi"

Annemin adı Bedriye. Ve otuz yıllık evli olduğu halde neden yeni gelin gibi işlem gördüğünü merak ediyor. Kahkahayı basıyorum ben tabi. Fakat babam gülmüyor. Gözlüğünün altından öyle bir bakışı var ki burada anlatmam mümkün değil. Kendisi feysbuk terminolojisine oldukça yabancı. Bir anneme bir bana baktıktan sonra gazetesine geri dönüyor.

Olayın aslı şu; anneme profil açarken varsayılan ayarları "evli" ve "falanca memleket" diye değiştirmiştim. Feysbuk ta bunu haber yapmış zamanında. Fakat annem bu geceye kadar böylesi bir derin kazı yapmadığından eski haberlerleri görmüş değildi. Zaten ne olduysa onları görünce oldu işte. Karnımı tuta tuta güldüm bir beş dakika. Feysbuk' un bizle ismen samimi olması ve medeni durum hakkında böyle yuva yıkabilecek iddialarla gündeme gelmesi çok fenaymış. Allah seni kahretmesin feysbuk.

3 yorum:

Portia dedi ki...

Bu tip hikayelerden bende de birkaç kilo var. Yurtdışındayken benimle internet üzerinden haberleşebilmek için annecik daha önce bilgisayarı açıp kapatmayı bile bilmezken 65 yaşında alemlere daldı. Terminolojiye alışana kadar yaşadıklarımız evlere şenlik idi. Bir gün annem telefonda, "mavi adamlar kredi kartı ile ilgili birşeyler soruyor, napıcam" şeklinde dertlenince noluyoruz dedim. Meğer mavi adamlar dediği msn messengerda çıkan iki top kafa ikonmuş. Onların adam olduklarına dikkat bile etmemişim ben. Uygulama açılırken, kimseye kredi kartı numaranızı internet üzerinden vermeyin vs diyormuş ya, oymuş bizimkinin dediği. Belli ki yarım yamalak okumuş :)

Bi de meseajlaşırken yazmaya üşendiği için ikonları kullanmayı pek benimsedi. Her zamanki gibi çiçekler, öpücüklerle bir çet seansının daha sonuna gelirken, -ki bu sanal alemde de annemin telefon kapatması gibi uzun ve hiç bitmeyecekmiş gibi gelen bir seramoniye döner- ne diyodum ben ya, ha tam kapatırken bu sefer bir ampül ikonu yolladı. Hayırdır, bu ne anne dedim. "Allah zihin açıklığı versin" demekmiş :)

.. dedi ki...

annem de ilk mail kullanımı denemelerinde, benim yolladığım bir maile reply yaparken, açılan sayfada yazacak yer bulamamış da benim yazıların, cümlelerin arasına bi yere "yer yok nereye yazacam?" diye sıkıştırmıştı. şimdi benden fazla içli dışlı.
çok eğlenceli ve haklısın, aslında gururlandırıcı 8))

Şarküteri dedi ki...

PORTİA:
Mavi adamların kredi kartı olayı iyiymiş. Bizimkiler de bir ara "sisteminiz büyük bir hatadan kurtarıldı" yazısına çok takmışlardı kafayı. Dünyanın sonu gelmiş gibi dertlenmişlerdi. "Olur öyle baba" dedim, çok üzülmeyin :)) Ama zihin açıklığı ve ampül ilişkisi hakkaten ayrı bir blog yazısı olmayı hakediyor.

BACIM:
Dolma yapar gibi içine içine doldurmuş demek ki. Ama hakkaten ilk bakışta yer yok. Enter a basıp ta ötelemek kimin aklına gelir?