7.12.2009

Olasılık Yasaları


Sürekli düşeş bekleyen insanlanların mutsuzluğunu görüyorum yüzlerimizde. Zarları defalarca atıp şansımızı katlamaya çalışıyoruz. Devreden sayısal loto ikramiyesi ile kabaran iştahımız, her haftasonu toplar döküldükten sonra havası kaçmış balon gibi sönüyor. Şansımıza lanetler okuyoruz. Halbuki olasılık yasaları tam da olması gerektiği gibi çalışıyor.

>>

Otuz yıldır sapasağlam yerinde duran metal su borusu tam da biz altındayken boşalıp kafamıza inmiyorsa bu olasılık yasaları sayesindedir. Milyonda bir görülen karaciğer hastalığı bizim karaciğerimizde görülmüyorsa şaşırıyor muyuz? Elbette hayır. Az önümüzde cerayen edip trafiğin tıkanmasına yol açan zincirleme kazanın içinde değilsek üzülüyor muyuz? Ya da bir şehir eşkiyasının attığı kurşun metrelerce öteden gelip şakağımızı parçalamıyorsa, bu olasılık yasalarının marifeti değil midir? Tabi ki ihmallerin yüksek olduğu bir toplumda bu saydıklarımın başımıza gelme olasılığı pek te düşük değildir. Ama hala hayatta ve sağlıklıysak emin olun, olasılık yasaları çok defa yararamıza çalışmıştır.

Kötü şans ve iyi şans diye ikiye ayırıyoruz biz onu; paramızı düşürürsek kötü, yerde para bulursak iyidir, sanıyoruz. Oysa olasılık yasaları için farketmez. Belli matematiksel hesaplar sonrasında nasıl bir sonuç elde edilecekse edilir... Bazıları dualarla, düşünce gücüyle bu sonuçları kendi çıkarları yönünde değiştireceğini umar. Ummak güzel şey, ona diyecek lafım yok. İnançlara da saygılıyım elbette ama olasılık yasaları adam kayırmaz. Bir ele her zaman düşeş vermediği gibi her kavuna da kelekliği razı görmez. Peki şans nedir, diyecek olursanız. Bence şans üzerimizdeki kuş bokudur. Sinirlenip kuşa sövmek ya da gidip piyango bileti almak tamamen bize kalmıştır.

4 yorum:

alpernatif dedi ki...

olasılık hesabını o kadar iyi yapıp da kafama pisleyen kuşu bir elime geçirsem,anlatırım yüzdeleri bindeleri de
yakalanmıyor ki !
kuş bu :)

Şarküteri dedi ki...

Orası doğru. Ama bir o kadar da sağa sola sıçıyor o kuş. O zaman kimsenin ilgisini çekmiyor :))

gibi dedi ki...

Onu bunu bilmem ama o olasılık hesaplarından çok çekmiştik bir aralar:) Adamın biri bir torbaya renkli topları atar ne çekeceğini oturur biz hesaplardık. Havuzun bir yandan doldurulup bir yandan boşaltıldığı çeşitli tesislerimizin havuzlarının ne kadar sürede dolacağından daha mı önemliydi ki kırmızı topu çekmenin yüzde olasılığı? Karar veremedim bir türlü:)

Şarküteri dedi ki...

Evet o toplar, atılan zarlar "ve veya" deyince sorunun değişmesi falan. Olasılığı sular seller gibi öğrensek te bir faydası yok ki. Örneğin on kişi içerisindeki 3 kişiye birşeyler olacaksa bile kimlere olacağını söyleyemiyoruz. Sadece bize olma olasılığını tahmin ediyoruz. züğürt tesellisi gibi :) Son anda yine "gibi" diyerek bitirdim gibi.