24.09.2009

MEMLEKETE DÖNÜŞ


Uzay aracını onarıp gezegenine dönen uzaylı gibi ansızın çıkıp geldim yıllar önce mahsur kaldığım gezegenden. Bujiler meme yapmış. Bir iki zımparalayınca açıldı lan. İki buçuk dünya yılı boşuna beklemişim. Sürücü sınavında en çok çıkan cevap seçeneğiydi halbuki, nasıl oldu da düşünemedim?

Tası tarağı toplayıp gemiye yerleştirdim. Uzay uçağı değil de gemisi mesala! Napalım böyle isimlendirilmiş. Fevkalade uçan birşey aslında. Yüzmüyor... Eşle dostla vedalaştım. Dünyadan ayrılan ET misali duygulananlar oldu arkamdan. İy-Ti diyorum, kuşbaşılık ete gitmesin aklın. Bir etin duygulanışı ancak ruhla mümkün. İy-Ti de ince ruhlu, uzun boyunlu, yeşil bir arakadaşımız idi, hatırlarsın. Arkasıdan el sallayanlar, dünyada kalmasını arzu edenler oldu. Yaşlı gözlerle "kal" dediler. Fakat ille de memleketim, dedi bizimki. Bülbülü altın kafese koymuşlar "ille de vatanıma tek yön uçak bileti" demiş. Eh bülbül bu, kartal değil. Onca yolu uçmasını bekleyemezsin.

>>

Hoş Kartalı da gördüm ben "business class" ta. Portakal suyunu yudumlarken "Kıtalar arası yol bu babam, nereye uçuyorsun?" dedi. Küresel ısınmadan, ozon tabakasının delinmesinden falan dem vurdu. Artık uzun yollarda Türk Hava Yolları' nı tercih ediyormuş. İkramı güzel, hostesler ilgiliymiş. Hakkı var, ilgili olmalarının yanı sıra bilgililer de. Yemeğin içinde kaç kalori olduğunu, kabin iç basıncını falan hep biliyorlar. Memleketimin iyi yetişmiş personeli ne de olsa. 


Uçakta hiç sormadan günlük gazeteleri getirdiler. Aylar sonra Türk Gazetesi okuyacak olmanın mutluluğu ile sarıldım. Ve manşeti okumamla bırakmam bir oldu.

Trakya' da sel felaketi. 30 ölü!

Sert bir geçiş olmasın, dedim. Ülkeye inmeye on saatim vardı. Pasaportumu mühürletip gişelerden geçiş yaptığım anda zaten Türkiye' yle ve gerçekleriyle yaşamaya başlayacaktım. Henüz zamanım varken uzaylılığımın tadını biraz daha çıkartmak en iyisiydi sanırım. Gazeteyi katladım, koltuğumu yatırıp önümdeki monitörde oynayan filme bıraktım kendimi.

NOT:
Aralık ayında askere gitmek üzere 11 Eylül tarihinde yurda giriş yaptım. Bu ani bir karardı. Çoğu kimse hala bilmiyor geldiğimi. Biraz geç te olsa siz blog arkadaşlarımla paylaşayım istedim. Aralığa kadar buralardayım. Yazışmak ve görüşmek üzere, diyelim.

13 yorum:

Adsız dedi ki...

hoş döndün..
atalet

Çağlar dedi ki...

kişi ne yapmışsa en iyisi odur ya aslında. ben yine de sen giderken ne yazmıştım diye arayıp bulmak isterdim. ama üşendim şimdi. sanırım az biraz sitem etmemeye çalışmış bir kolay gelsin demişimdir. ama emin ol dönüşüne -sana bırakmadan- sevindim.

Portia dedi ki...

hoş gelmişsiniz efendim. kolay değil. durum herkes için farklı tabii ama ben dönüş kararını vermiş olmaktan mutluyum. umarım senin için de böyle olur...

gül dedi ki...

:))
Hoş geldin Yec :))
Asıl kemeri yurdum topraklarına inerken bağlıcaktın yada aklını mukayyet etcek bilumum ekipmanla gelcektin..
Hani içinde pek çok irite edici anlamları barındıran bir cümle varya" burası türkiye" diye onu bol bol duycan, umarsız duyarsızlığı görcen ..
Ama olsun sen genede hoş geldinn :))
bende ne biçim bi hoş geldin yaptımsa :)
Neyse güzeldir genede yurdum herseye rağmen, güzel gecer günlerin umarım :))

farmau dedi ki...

Hayırlısı olsun YEC. Gözümüz aydın hatta :)

hbasak dedi ki...

Hoşgeldin :) Ben de bayramı hatırlatan olmuş mudur yoksa gelip gidişlerinin farkına varmadan Ramazan'ı bayramı kaçırdı mı acaba diye bakmaya gelmiştim! Memlekette olduğuna sevindim.

.. dedi ki...

2 hafta olmuş.
alışabildin mi 8)

Şarküteri dedi ki...

ATALET:
Kaç puan getirir acaba?

ÇAĞLAR:
Üzerime vazife yükledin, gittim buldum. Tabi eski yazıları henüz taşıyabilmiş değilim buraya, o yüzden "blogcu" arşivine gittim.

ABD' ye gidiş haberimi yazdığım yazıma (21 ekim 2006) yaptığın yorum ve benim ona cevabım şöyleymiş:

***

Yazan:caglarbilir | Tarih: 21.10.2006
Konu: hobaa

ben şimdiden iyi yolculuklar dileyeyim.
Hiç görüşmedik ama görüşmek üzere :)

...

Çağlar çok güzel bir dilek bu, bilmukabele diyorum... Senin kadar hızlı bir yorumcu görmedim bu güne kadar. Daha 10 saniye önce bitirmiştim bu yazıyı.

Sayfamı "izlemeye" aldığın için teşekkür ediyorum.

***

O zamanlar pek samimi değilmişiz galiba :) Ama dilek gerçek oldu, hakkaten görüştük. Daha da görüşürüz bu gidişle :)


PORTİA:
Teşekkürler portia, eski dönüşçülerden kaç kişi kaldık?

GÜL:
Hoş bulduk Gül. Gerçekten hoş bulduk ama. Yani hoş buldum! Tedavüldeki para dışında pek birşey değişmemiş. İşsizlik, felaketler, siyasi çekişmeler hep duruyor. Daha önceden aşina olduğum "kötüye gidiş" istikrarını korumakta. Ve herşeyin düzeleceğine dair saf inancımız... O da yerli yerinde. Eh, doğru ülkeye inmişim demek.

FARMAU:
Gözümüz aydın, kulaklarımız manisa. Burnumuza en çok yakışan çeşme.

BAŞAK:
Ramazanın başını değil ama sonunu hatırladım. Babayla gidilen bayram namazında dikkatim çekildi çeşitli şekillerde. Sonra bahşiş uğruna elime saldıran komşu çocukları hatırlattı. Ben baktım öpülecek bi kerameti yok. Bayağı genç eli. Abilikten amcalığa geçişin kritik sancılarını yaşıyorum sanırım.

"Öpmeyin lan, üzerimde türk parası yok"
"Baba"(kendi babama sesleniyorum)
"Ne?"
"Biraz para versene"
"Ne yapacaksın?"
"Çocuklara bahşiş vereceğim"
"Hepsini harcama"
"Tamam"

Senin de bayramın kutlu olsun Başakçım.


SAKLANAN BACIM:
Yukarıdaki yorum cevapları üç aşağı beş yukarı bir fikir veriyor sanırım... Ama yakın zamanda bi blog yazısı yazmayı düşünüyorum konu hakkında. Fakat inanmama hakkını kullanabilirsin. Daha önce verdiğim sözleri tutmadığım çok oldu :)

ASLI dedi ki...

eneee
komplecene mi geldin? yani askerliğini yaptıktan sonra dönecek misin anlamında soruyorum. Umarım görüşürüzenko!
Sağlıcakla
kibariye
aslı
hatice
kezban
üf

Unknown dedi ki...

HOŞGELDİN
"Güzel ve yalnız ülkemize" dönüş yapmana sevindim.
Ben de Aralık Tertibinde askere gitmiştim.Hem de sonu dokuzla biten bir yılda.
Senin için önemli bir zaman dilimi olacağını düşünüyorum.
Askerlik, pek çok angaryasına rağmen; bir tür insan labrotuvarı gibidir. Gözlem ve irdeleme yeteneğin sana güzel şeyler kazandıracaktır.
Anılarını okumak umuduyla...
Bünyamin Akkaya

Adsız dedi ki...

hoşgeldin..
ama gelmekle iyi mi ettin bilmiyorum :))
ben aklı-fikri-gözü yurtdışında yaşamakta olan biri olduğumdan,
yurda dönme fikri bana biraz karanlık görünüyor gibi.

ama gönül her daim nerede bulunuyor olursan ol mutlu olmanı ister bittabi..

hayat gibi..

figoltx dedi ki...

Yec'cim, bi kosu gider, bi kosu da dönersin insallah askerden. Vatana millete hayirli olsun...

Şarküteri dedi ki...

ASLI:
Askerliği fena yaparsam kaçar giderim, iyi muamele görürsem kalırım, deermişim. Kemal Derviş' im. Çok kötü oldu. Sorunun cevabını zaman belirleyecek Aslı. Ama ben kalmak, burada bir iş bulmak istiyorum.

BÜNYAMİN:
Bünyamin abi, büyük tesadüf olmuş. Bir de aynı yerde yaparmışız...
Ben de benzer umutlar içindeyim askerliğe dair. İleride yazacak malzeme çıkar inşallah. Cem Yılmaz kadar kara dönüştüremesek bile bir şekilde acısını çıkartırız :))

HAYAT GİBİ:
Hayat gibi, ben de benzer hislerle gittim inan. İki sene kendini tanımak için yeterli bi süre. Bi de Amerika fazla yurt dışı. Avrupa' daha yakın görünüyor şimdi.
Türkiye merkezli gezmeli bir iş bulabilirsem sanırım hoş olur. Eee bulamzsam da kıçımın üzerine otururum, napalım :))

FİGOLTOKS:
Bir koşu gidip orada da koşmaya devam edeceğim zaten, o kesin. Teşekkür ediyorum. Fransa' ya selam.