29.08.2008

Çoraplarımı Geri Ver!



Tanışıklığımız çok öncelere gitmediği içindir muhakkak, diyorum. Yoksa çamaşır makinası ile aramda ne gibi bir anlaşmazlık olabilir? Ben ona deterjanını suyunu sağlarım, o da bana temiz çamaşırlar verir. Al gülüm ver gülüm. Alan memnun, satan memnun...
Değil malesef! Biz kavgalıyız. Öyle saç saça baş başa değil tabi, sinsi derin ve içerden. Satranç oyuncuları gibi bin düşünüp bir hamle yapıyoruz. 
 
>>

Herşey bundan üç ay kadar önce, bazı çorap teklerinin "ruh ikizlerini" kaybettikleri gerekçesiyle bana başvurmalarıyla ortaya çıktı. Önceleri önemsemeyip geçiştirdiğim bu faili meçhul gasp olayları bir müddet sonra canımı sıkmaya başladı. Zira farklı renklerdeki dul çoraplarımın sayısı farkedilir biçimde artmış, her sabah işe gitme arifesinde onları ışığa tutup "bu bununla gider, lacivert siyaha komşudur" gibi yorumlar yapmaya başlamıştım.
Giysileriyle dugusal bağlar kuran bir insanım. Bir kıyafet üzerimde paralandıkça bana yakın bir hale gelir; eskidikçe benden daha çok anı, daha çok koku kalır üzerinde. Çorapların soğurduğu koku pek hayırlı bir koku değildir tahmin edersiniz ama yine bendendir, yine candandır o...

Diyip tören eşliğinde valizime kaldırdım bu dulcağızlarımı. Kendileri Türkiye' de üretilmiş olmak gibi bir ayrıcalığa da sahiplerdi. Yani bir gurbetçi olarak gözümü karartıp nasıl atardım onları? "Ne kasketim kaldı senin ora işi, ne yollarını taşımış ayakkabım" dizelerini yazan Nazım Hikmet' e karşı mahçup olurdum bir kere...

Neyse efendim, uzun lafın kısası yeni çoraplar aldım ben. Tabi işimiz icabı haftada iki gün çamaşır yıkamaya devam ediyoruz... Gel zaman git zaman bu yeni çoraplar da eksilmeye başladı! Her yıkamada en az bir tek çorap eşsiz geliyor. Atların süvarisiz dönmesi gibi. Yani bu makina bu çorapları napıyor!? Şaka değil, elime tornavida alıp açtım baktım bir takım yerlerine. Filtreden iki kediyi donatacak kadar pamuklu tüy çıktı! Sakın bu deyyus çorapları tüylendire tüylendire yiyor olmasın? Ama bu durumda bazı yarım yenmiş çoraplar bulmam lazımdı... Bir de niye hep çorap? Neden makina diğer çamaşırlarıma itibar etmezken zavallı savunmasız çoraplarıma göz dikiyor?

Bir sonraki alışverişimde doğru çorap reyonunda aldım soluğu. Aynı model siyah çoraptan tam on çift sayıp alışveriş arabama koydum. Yani ölenle ölünmüyor biliyorsunuz, çoraplar birer birer dökülse de benim her gün işi gitmem lazım, hayat devam etmeli. Ve elbet ayaklarımda aynı renk çoraplar olduğu halde...

Şu anki zayiat raporunu bilmek isterseniz söyleyeyim. 2 çift lacivert, 8 çift siyah kalmış. Evet, tahmin ettiğiniz gibi seri cinayetler ardı arkası kesilmeden devam ediyor... Bir sonraki hamlem çorap çiftlerini iple bağladıktan sonra makinaya atmak olabilir. Ama gözüm yemiyor... Bu sefer ya ikisi birden giderse? Galiba en iyisi tanrıları kızdırmaktansa kurban vermeyi yeğleyen eski inanç sistemini benimsemek. Sonuçta bir çorap yahu, bakire kız değil ki!

10 yorum:

imbir dedi ki...

ahaha tam bi çorap canavarı desene :) hakkat neden diğerlerini yemio ki?? bizdeki çamaşır makineleri masum.bizde çoraplar genelde savurganlıımızzdan kaybolur.daha çok kardeşim kaybeder.yataan altına falan atar çorapları,o yatak altındaki çoraplar da süpürgeye gider ordan çöpe öyle bi döngü :D
madem her seferinde yutuo bu hain makine çorapları sen de her akşam beş dakka sabunla ya da deterjan neyimle yıkıyıver elinde çorapları.sabaha kurur mis gibi sabun kokar :))) nacizane fikrim :)

Adsız dedi ki...

:))) Selam,nacizane derim ki hani şölee file gibim çamaşır torbaları olur,onların içine koy öyle dene bide ya kurtulurlar ya da toplu infaz :)) selamlar...
misafir diyelim.

Adsız dedi ki...

Çorap teklerini katil makinelerden korumanın çaresi file şeklindeki çamaşır torbalarıdır, doğru. Asıl evin içindeki kara deliklerde kaybolmaktan nasıl koruyacağız onları, bunun çaresini bilen var sa söylesin lütfen...

Şarküteri dedi ki...

İMBİR: Ben bir adet çay kaşığı yıkamamak için çatalla çay karıştıran biri olarak önerine pek sıcak bakamadım :)

İSİMSİZ: Evet hatırladım, şu eskiden karikatürlerde memurların pazara çıkıp bir türlü dolduramadığı filelerden bahsediyorsunuz. Valla güzel fikir de nerden bulacağım burada?

HBASAK: Valla kara delikler üzerinde kozmologlar epeydir uğraşıyor ama daha çözemediler sırlarını. Mecbur bekleyeceğiz.

Adsız dedi ki...

çorap torbası diye bişi var.. zaten ..hem de abede malı =P hemde üç kuruş bi par bişi..
sorun şu ki..
lakin benim evde de kara delik.. onu yutuyo =D..

çorap dullarının en kötü yanı..
sonunda duldan kurtulma kararı verince..

eşin gurbetten geri dönmesidir..
=D

renkli çocuk çoraplarından biliyorum onu..=P..
ve bu bir efsanedir..
tüm dünyanın merak ettiği bi konudur bu..
=)

tümünü siyah almak iyi bi fikir..
ama..

atalet..

Adsız dedi ki...

Yecim ben de file kullanmanı önerecektim ki İsimsiz benden önce davranmış...Herhangi birşeyden kendin de yapabilirsin aslında onu ...İnce bi kumaştan da olur..Ya da onların benzerleri ayakkabılar için de satılıyor...Belki büyük marketlerde falan bulabilirsin ..Bulamazsan da alırsın ince bi kumaş bi güzel bohca yapar içine çorapları doldurur yıkarsın...Bişeycik olmaz o zaman ...

Adsız dedi ki...

yaw şimdi okudumu da yorumların hepsini ..Herkes demiş ki aynı şeyi zaten..Amannn ben de farklı bi şey dedim işe yaradım sanıyorum...Öyle işte yec..Gitcen file alcan :P

Şarküteri dedi ki...

ATALET: Demek ki ben de dullardan kurtuluyormuş gibi yaparsam belki eşleri geri döner ha? Çorap torbası işine bakacağım bir dahaki alışverişe. Yalnız üç kuruştan fazla ise almam ha :)

JİDO: Ya evet bana herkes file, ya da çamaşır torbası öneriyor. Ama korkuyorum ben bayağı, kimse anlamamış... Ya bu çoraplar torbayla yıkandıktan sonra da azalmaya başlarsa? Gizli bir güç var diyorum, üçüncü boyut diyorum :)

Adsız dedi ki...

O zaman ben sana bi muska yollicam evlat..Çamaşırları yıkarken makineye onu da atacan...Bi de çorapara okunmuş şekerli su emdirecen ...Daha ne diyim bilemedim :P

Adsız dedi ki...

leptop'lu çamaşır makinesi:)
o ne güzel kapak yâhû!bir değil,bin çorap feda edilesi...