30.08.2007

Kuzeye Giderken Üç


Yazılar şimşekten sonra gelen gökgürültüsü gibi arkadan geliyor anacım. Ama yapılacak birşey yok, böyle devam edeceğiz... Corcia Tiftın' daki üçüncü günüm bugün ama ben şimdi biraz buraya gelişimden bahsetmek istiyorum. Daha önce bahsettiğim gibi bu seyahat için bir araba kiralamış idim. Sizi tanıştırayım, kendisi öndeki siyah araç...


>>

Karaşimşek' in devre arkadaşı 2007 model Ponçiak Grand Priks. Aslında ben en az benzin yakan, en mütevazı arabayı seçmiştim ama şirket her nedense bunu nasip görmüş. Sanırım o an ekonomik sınıftan bir araç yoktu ellerinde. İtiraz etmedim, sonuçta her vatan evladı gibi benim de içimde bir Maykıl Nayt saklıydı. Küçükken kol saatimden az çağırmamıştım "Kit" i ama sanırım türkçe bilmediğinden pek sallamamıştı beni.

O gün (27 Ağustos) Saat 14.30 gibi evden çıktım. Paketler, kıyafetler tamamdı. Tam sitenin kapısından çıkarken aklıma geldi. "Yahu" dedim. Bu çocuğa koca bir paket çay aldık, çaydanlığı olmadan nasıl demleyecek? Hemen geri dönüp annemlerin Türkiye' den getirdikleri ufak çaydanlığı aldım. Artık hazırdım... Gıcır gıcır arabaya kurulunca keyfim yerine geldi. Rahmetli Özal gibi "Bir kaset koy da neşemizi bulalım Semra" dedim. Tabi ortada ne Semra, ne Nazmiye var! Devlet erkanı ne yazık ki bir först leydi tahsis etmemiş bu seyahatim için.  Genelde ederler halbuki.

Bilirsiniz, Amerikan araçlarının hız göstergeleri kilometre/saat' e göre değil mil/saat' e göre düzenlenmiştir. Benim kendi arabamda ise durum biraz farklıydı. Büyük rakamlar milleri göstermekle beraber, onların hemen altındaki küçük rakamlar kilometre cinsinden yazılmıştı. Tabi, benim gözlerim kilometreleri takip etmeye alışık oldukları için milleri boşvermiştim. Ama bu kiralık arabada biraz çuvalladım çünkü hız göstergesi tamamen millerden oluşuyordu. Bunu aynen anneme de böyle söyleyin. Hızı sevmem, hız felakettir... Annem de sevmez. Fakat, onun tüm "aman yavaş git yavrım" temennilerine rağmen ben Filoridayı peynir ekmek gibi yedim bitirdim.

Şimdi 1 mil, 1.6 kilometreye eşit ya, ben mesala göstergede 70 rakamını görüp "yahu çok yavaş, biraz daha hızlanayım" dediğim anda aslında 110' la gidiyorum ve daha da hızlanmaya kalkıyorum. Bir de araç pek  rahat, hızlandığını hissettirmeyen bir araç olduğu için uçar adımlarla eyaleti geçiyorum. Şimdi bir soru gelebilir: Peki bu yolda bir hız sınırı yok mu, diye... Haa, işte orada bir durcan. Bu bahse tekrar geleceğiz.


ÖNCEKİ YORUMLAR: 

Yazan:hicasliyok | Tarih: 2007-08-31 00:37:34
Konu: Tek Rakibin THY?
Şimdi ordaki hava yolları Türk olmadığına göre, tek rakibin kimdi? : )
Allah'ım ne var benim de gözüm alışsa öyle bakmaya. Oraya bakınca yola bakmıyorum, yola bakınca vitesi unutuyorum. Vites değiştirirken başka bir şeyi unutuyorum.. Yok yok.. Ben bloguma hiç böyle bir yazı koyamicam :(
Hep okuyup iç çekicem : ))


ASLI
............
Eee direksiyon dersleri alıyorsun şu aralar sanırım. Pek yakında sen de böyle yazılar yazıp araba sürerken fotoğraflar bile çekersin, güveniyorum.
Yazan:hbasak | Tarih: 2007-08-31 10:06:31
Konu: annelerimiz
Annelere yalan olmaz YEC. Sakın ha. Annelerin teknoloji kullanma becerileri geliştikçe-ki evlatları yurtdışında bulunan anaların bu tür becerileri çok hızlı gelişir-hiç mi hiç olmaz...Sabahın köründe arayıp "weather.com da gördüm, bugün orada yağmur olacak, şemsiyesiz çıkma" diyenleri de gördük....Hele bir de web kamerası olayına girilirse iş kopar zaten; Anadolu'nun bağrındaki anneler, çocuklarının Amerika'nın göbeğindeki evlerinde masalarının üstündeki toz zerresini bile görürler...Habersiz şuradan şuraya adım atılmaz.....Ona göre davranasın...
..........
Valla haklısın Başak, biz veb kamerası olayına pek giremedik bir türlü ama olsa eminim masanın tozlarını görebilecek yetenektedir analar. Sen de bu konu da deneyimli bir aileden geliyorsun sonuçta... Yorumuna can-ı gönülden katılıyorum...
Yazan:huysuzundunyasi | Tarih: 2007-08-31 11:45:39
Konu: hala varamadın mı yaa?!!!
ahhhh ahhhh
sen bu yazı dizisini bitirene kadar ben kurdeşen dökmezsem iyidir heee. daha corcia ya bile varamadın yec! muratla karşılaşırken kim bilir neler gelmiştir başına. birde onu dinleyebilseydik...
.............
Huysuz, yazı dizisi dizi film gibi... Hiç bekleme sonunu, yeni bölümlerini çekiyoruz şimdi...
Yazan:figoltx | Tarih: 2007-09-01 16:33:44
Konu: :-)
Sen Corcia'ya varana kadar ben yine Fransa yollarina dusuyorum. 5 Eylul'e kadar varmis olur musun?
............
Ben üç eylül de burdaydım ama sana yetişemedik demek ki. Fransa Angola arasında en çok seyahat eden çift sizsiniz heralde. Bari bi bonus monus alsaydınız.
Yazan:atkadehielinden | Tarih: 2007-09-03 17:10:47
Konu: :)
hala gitmedin mi sen :)
...........
Nereye gitmedim mi? Nerden gelmedim mi?
Atkadehielinden, senin adını nasıl kısaltçaz biz?
Atka iyi mi? Anka kuşu gibi oldu...

Hiç yorum yok: