Bilinçaltı Sayıklamaları

Blog tutmaya karar verip bilgisayarın başına ilk oturduğumda karşılaşmıştım o soruyla... Doldurduğum üye kayıt formunun en altında, "Blogunuzu tanımlayacak bir cümle girin" denmekteydi. Çok şaşırdım, daha henüz olmayan birşeyi nasıl tanımlayacaktım ki? Neyse, ıkına sıkına şu anda anımsayamadığım bir cümle girdim oraya. Kayıt formalitesi bitip ana sayfayı tıkladığımda bir de ne göreyim, yazdığım bu uyduruk cümle en baş köşeye kurulup etrafa caka satmaya başlamamış mı? Hiçbir şekilde beni yansıtmadığı gibi blog hakkında da fikir vermeyen bu cümleyi hemen indirdim tahtından. Yerine daha güzel ve daha anlamlı birşeyler yazıp büyük bir hevesle ana sayfaya tıkladım. Yeni cümle güzeldi hoştu ama sanki o köşeye yakışmamıştı yahu... Sildim yenisini yazdım. O biraz kaldı orada, ama biraz. Onu da silip başkasını koydum. Başkası eskidikten sonra yerini bir başkasına verdi. Bir başkası...
  
>>
 
Derken bir on ayı devirdim ben böyle ve inanır mısınız hala o doğru cümleyi bulmuş değilim... Ve sanırım artık "doğru bir cümle " arayışında da değilim. Sahi, insanın kendini ve hayatını tanımlayabildiği tek bir cümlesi var mıdır her zaman? Ben olmadığına karar verip gördüğünüz gibi uzun zaman önce saçmalamaya verdim kendimi. Profil sayfasını açıp aklıma gelen ilk çağrışıma kapılarak yazdım habire... Daha sonra bu yazılar blogun absürd neşesi ve dinamik bir parçası haline geldi. Uzun süre değişmediğinde ise blog yazarının ortalarda olmadığına dair ipucu verdiler. Gündem dışı ve genellikle geçmişte duyduğum sözlerden, konuşmalardan oluştuğu için bunlara "bilinçaltı sayıklamaları" adını verdim. İşte aşağıda, bu sayıklamalardan seçmeler:

* Kati surette o iki kelimeyi söylemeyen ve başını emme basma tulumba gibi sallamayan blog.

* Duydunuz Nedim Kılıç' ın zilini (Nedim klavyeden bir tuşa basar) yarışma başladı.

* Ooo sayfayama hosgeldiniz, buyrun... Sahi nasil buldunuz beni yahu? Henüz kimse bilmiyor ki burayı... Tamam lan benim arkadaşımsınız, ben söyledim.

* Düğünlerde dans müziği çaldığında akraba kızları ile dans etmemek için tuvalete kaçan tüm mahçup delikanlılar, tehlike geçti mi, artık çikabilir miyiz?

* Yolun bundan sonraki bölümüne öküzlerle devam edeceğiz. Kimse alınmasın.

* E bu mendili icat edene, ne ne yağlıca yağ yağ, ya ya ah gıdı gıdı meh meh...

* Hasret tükenmez gibi, kavuşmak bir dakika. Sevmek bir ömür sürer, sevişmek bir dakika... Erken boşalma kaderiniz olmasın, bizi arayın.

* Deveye boynun eğri demişler, hiçbir şey demeden geviş getirmeye devam etmiş... Ne bekliyorlardı ki anasını satim?

* Hatalıysam bildir.

* Edip Akbayram'ınız kutlu olsun (Bayram mesajı)

* Eski ayakkabılarınızı atmayın! Bağdat' a gönderin, onlar atsın (Corç Buş' a pabuç atılmasının ardından)

  

* Kimliği belirlenemeyen bir cisim üzerimize doğru geliyor. Kenarlarını sayalım. Bir, iki, üç. Bu bir üçgen. Ulan sivri yeri geliyo, kaç !

* Hey bakın, sanırım Lesi bize birşeyler anlatmak istiyor. Bize ne anlatmak istiyorsun Lesi?

* Mamüllerimizde bir miktar domuz yağı olabilir. Bu domuzluğumuz için şimdiden özür dileriz.

* Siz kaçın, ben onları oyalarım.

* Bana arkadaşlarını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. Ya da doğrudan kim olduğunu söyle, ben sana arkadaşlarını söyleyeyim. Ya da sen ve arkadaşların hep birlikte bize gelin, çay içelim. Çok yalnızım lan...

* Atlı kovboya para verdim, kabul etmedi.

* Ördeklerin ruhsal duyarlılıkları göz önünde bulundurularak, Namık Kemal Köprüsü' nden yapılan transit geçişler belli bir süreye kadar durdurulmuştur.

* Kayahan aradı, son anda bir işi çıktığı için gelemeyecekmiş. Yolu sevgiden geçen herkesten özür diliyormuş.

* Yeni yazı yok burada dostum. Haydi ne duruyorsun, gez dolaş, gününü gün et başka bloglarda, beni düşünme...
 
* Bana yeterli uzunlukta bir kaldıraç ve destek noktası bulun, dünyayı yerinden kaldırayım. Ha, o yoksa iki şise Buzbağ da işimizi görür...

 * Herkes kendi evinin önünü süpürürse tüm mahalle temiz olur. Ama manav Zehra teyze ve Tahsin ustanın da katkısı şart. Kırpık sen dur...

* Yattım allah kaldır beni, kalkamazsam çaldır beni...

* Bugün git yarın gel, bütün git yarım gel.

* Yetmiş dokuz on kasımda dünyaya geldim. Dünya hoşuma gitti, kalmaya karar verdim.

* Hayat, ben durayım böyle güneşe karsı. Sen içimden geç...

* Parmağında yüzükler, kolunda bilezikler. Oy sana dolanayım of of Eminem, nedir bu rap müzikler, nedir bu rap müzikler?

* Uykulu gözlerle döndüm rüyamdan, sana sarı laleler aldım Şemsi Paşa Paşajından.

* Sarıkız minik buzağıyı sütten kesti mi? Ya kuzularla oğlaklar?.. Hımm, tam düşündüğüm gibi...

* Gölgelerin gücü adına, güç kimde artık?

* Bir ihtimal daha var, o da gülmek mi dersin?

* Hemşerim memleket nire?/ Bu dünya benim memleket/ Hayır anlamadın, hemşerim esas memleket nire? / Dedim ya yahu, bu dünya benim memleket / Peki anan nereli? / Anamı karıştırma yalnız hoca...

* Gün doğmadan gel ey sevgili... Kuşlar ötmeden, karanfiller açmadan ve henüz göbeğimi içime çekebiliyorken gel!

* Anneeeeeee, bittiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii!

* Yalnız sağlıklı saç parlar. Sağlıklı olmadığı halde parlıyorsa üzerine mazot dökülmüş olabilir.

* Dünya Apış gününüz kutlu olsun! Yorganı apış arasına alıp uyuyan gönül dostlarına selam olsun!

* Sağ elimde beş parmak. Sen de istersen say bak, bi yanlış olmasın...

* O değil de, Mahsur Ark napıyor acaba şimdi?

*  - Selam, nereden geliyorsun?
    - Maymundan...

 *  - Çok şey biliyorsun, seni fazla yaşatmazlar dostum!
    - Unuttum ki lan ben onların hepsini... vallaha...

* - Kazanın doğurduğuna inanıyorsun da öldüğüne niye inanmıyorsun be adam?
  - Hoca onu bunu bırak ta, bana gölden yoğurt kes azcık, canım çekti.
  - Hani tutmazdı, şimdi canın çeker di mi?
  - Hocam karıştırıyorsun, ben kazan fıkrasının elemanıyım, yoğurt konusuna bir şey demedim.
  - Ya oğlum bizde de fıkra çok nabalım karışıyo arasıra, o diil de sen kazanın öldüğüne niye inanmıyorsun, onu söyleyecektin.
  - Hocam orda bitiyo fıkra, şaşırıp kalıyorum, başka replik yok.
  - Kaymağından da istiyor musun?
  - Şurda hemen kurbağanın yanından bir kepçe alayım...

ÖNCEKİ YORUMLAR:

Yazan:nsysr | Tarih: 2007-06-24 02:51:07

Konu: son sayıkalaman...

hhehe.. Artık pazarlarda kabin bile var. İsteyen geçsin denesin yani... Bi de eski pazarlar da kalmadı şeker.. Artık "orjinal mangocular, bilmem hangi markacılaaarr" die bağırıolar.. Eski beyaz lastikli donlar el altından gidio
.............

Ya sorma şekerim :)

Yazan:caglarbilir | Tarih: 2007-06-22 14:40:56

Konu: iyi de

ben niye bunnarın hepsini hatırlamıyorum, bunak mıyım.

...........

Yok abi, bazıları çok az kaldı blogda, bir ikisini de modifiye ettim.

Yazan:hicasliyok | Tarih: 2007-06-19 23:41:27

Konu: Hey Gidi Günler..

Yazılarının çoğunu hatırlıyorum. :))
Geleneksel yapılan şenliklerde önceki kutlamalardan bölümler gösterirler ya; dizi özeti gibiydi yazılar :)
Çok eğlendim okurken.


ASLI
.........
Ben eğlendirirken düşündürmeyi amaçlamaıştım aslında (hadi len)

Yazan:farmau | Tarih: 2007-06-18 23:38:51

Konu: mrb

bu yazıya yorum yasılmaz sadece gülünür
koptum inan gülmekten
ya hep diorum bu kıvrak zeka kimse de yok:)
..........
Mahçup etmeyin beni fatma hanım.

 Yazan:ipeksol | Tarih: 2007-06-18 16:34:12

 Konu: düş

boşu boşuna demedim sana sebebsiz güldüren yec diye..
ömürsün sen yahu
.............
Saol düş, sen de başka bir ömürsün.

Yazan:sertalpbilal | Tarih: 2007-06-18 14:45:15

Konu: :)

farketmiştim bazılarını ama inan çok güzel hepsi... çok da güzel demişsin hakikaten insanı bir cümlede anlatamazsın.. ben de ara ara değiştiriyorum güzel bir tane tutturmak için ama senin yöntemin çok güzel..
tebrikler tebrikler tebrikler.. çok güzel hepsi :)
..........
Ben güzel bir tane tutturamıyorum da ondan sertalp

Yazan:hayat1987 | Tarih: 2007-06-18 11:30:13

Konu: günaydın

"Benim adım Mustafa, senin adın Mustafa. Bu böyle olmayacak, artık insanların daha farklı ve yaratıcı isimler bulma zamanı geldi de geçiyor bile.
Benim adım Mustafa, senin adın Mustafa. Bu böyle olmayacak, bundan sonra benim adım Mustafa Kemal olsun... Pek te içime sinmedi ama...
Benim adım Mustafa, senin adın Mustafa"
hoşsunnn :)
..............
hayat merhaba, hoş geldin. ben senden bir 9 sene büyüküm galiba... (Yorumda geçen matematik öğretmeni esprilerini Bu Böyle Olmayacak isimli yazıma kaydırdım)

Yazan:nsysr | Tarih: 2007-06-17 23:31:01

Konu: puhhhahaha

eğleniyoruz o halde varız diim ben de barii :p
...............
Çok yaşa.

Yazan:zuleyla | Tarih: 2007-06-17 02:44:42

Konu: ...

Seçmeleri okuyunca film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden blog hayatın... :)
Hepsini tek tek hatırladım...
...........
Daha dün gibiydi sünnetim, okuma bayramı, ilk bisikletim, hayat geçti be zül, blog ta neymiş.

Yazan:ömürcek | Tarih: 2007-06-16 14:25:15

Konu: final haftası...

senin bu yorumu görünce ben de final haftasıyla ilgili yazımın yarım kaldığını hatırlayıp yeni bör post döşedim bloga. dediğin kadar zorlu değildi yahu :)
............
Gördüm postu :)

Yazan:dolphinblue | Tarih: 2007-06-16 00:42:49

Konu: :)))))))))))))))

Allah senin iyiliğini versin!


gülmekten yazamıyorum bununla idare edicen artık. Zaten ben bu konuya dair gereken açıklamayı sibaksında belirtmiştim. gözlerim bloğunu açar açmaz yazdığın yazılardan çok bu başlıklara taklııyor ilk önce....
.................
Takılsın zaten , amaç ta o dolfin.

Yazan:figoltx | Tarih: 2007-06-15 23:02:39

Konu: :-)

Cok alemsin Yec, beni çok guldurdun,
sen de gulesin e mi???
..........
Çok gülmeyelim, çok ağlarız diye bir laf vardır bizde. Allahım ne kadar kötü bir kabul bu. Gülmek en güzel birşey.
---------
Evet, yaaa. Gicik olurum o lafa. Insanin nesesini kursaginda birakan bir sozdur. Soylendiginde bir anda zink diye kalirsin ve o neseli haline devam mi etsen, ya dogruysa gerçekten, ya aglarsam arkasindan diye dusunup o suratindaki neseli ifade yavas yavas solmaya, dudaginin kenarindaki yukari dogru tebessum kivrimlari birden asagi dogru sarkmaya baslar.
Offf be yaaaa, ben doyasiya gulmek isterim ardindan ya aglarsam diye dusunmeden, ozgurce :-)))

Yazan:ömürcek (www.fabrikaayarları.blogspot.com) | Tarih: 2007-06-15 21:58:44

Konu: imkansız...

Dediğin gibi hayatımızı tanımlayacak bir cümle seçmek oldukça zor... ama hani imkansız diye bir şey yoktu... kandırılmışız..

buarada sayıklamalara çok güldüm.. aynen söyle: :D:) :D :) :)
..............

Selam ömürcek, ben de senin mekanı gezmeye geldim geçende. Sınavlar sırasında bilgisayar oyunları oynamışsın bol bol :) Zorlu bir hazırlık devresi olmuş...