23.06.2007

Miami Diyalogları


Yec -  13 numaralı griini (green) ilaçladın mı Yec?
Sam - Yok daha 12 deyim.
Yec -   Piliiz du mi a fivır and dabıl çek dı viit areas. (Lütfen bana bir iyilik yap ve yabancı otların olduğu yerleri tekrar kontrol et)
Sam - Alrayt! 
Yec -   !? (Biz sabahtan beri kaçıncı çekimizi yaptık hoca, ne diyon sen?)
  
>>

                                         
Golf okulunun önünden geçerken arabanın önüne bir çocuk atladı, hemen frene yapıştım. Bu sırada yanımda oturmakta olan Arnıld ile aramızda şöyle bir diyalog geçti:

A - Son anda kurtardın.
Y - Çok şükür.
A - Biliyor musun, bunlar hepsi zengin çocukları, saçının teline bile zara versen babaları milyon dolarlık dava açardı sana.
Y - !? ( Dostum, bizim oralarda vicdan azabı denen bir mekanizma var, milyon dolardan da fazla oyuyor adamı)
 
***
Sahamızın müdürü Sem, başka bir yerden aldığı iş teklifini değerlendirip aramızdan ayrılmaya karar verir. Gitmesine üç gün kala iş arkadaşlarımdan biri bana gelerek:

- Yec bildiğin gibi Sem ayrılıyor, gitmeden önce kendisiyle özel bir öğle yemeği yemek istiyoruz. Sen de davetlisin. Gelir misin?
- Tabi ki, ne demek...

O gün öğle yemeği vakti gelince arabalara doluşulur. Doluşmak dediysek, araba başına iki kişi... Gide gide 500 metre ilerdeki fest fuudçuya gidilir. Herkes kendi hamburgerini kendi alır ve kendi öder. Yemeği hazır olan tepsisini kaptığı gibi yemeğe başlar. Son arkadaş hazır olup geldiğinde masadaki iki kişi zaten bitirmiş ve ağzını silmektedir. Ve başka başka başka şeyler konuşulmaya başlanır... En sonunda dayanamayıp lafa girerim:

Y - Yakında gidiyorsun demek Sem, nasıl bir duygu?
S - Guud.
Y - !?

***
Arabamı park ettiğim otoparka gidiyorum. Camda beyaz bir kağıt.

"Park ihlali. 28 dolar ceza ödeyeceksiniz"

Yahu, nerede ihlal var, lastikler çizgiye değmemiş, sağda solda "park edilmez" işareti yok. Engelli araç park yeri de değil... Sonra birşey dikkatimi çekiyor, otoparktaki bütün araçlar burunlamasına park etmişken, ben geri geri gelip girmişim. Yani benim araba onlara göre ters. İşte ihlal bu. Yahu bize memlekette her zaman arkayı kollamak öğretilmedi mi? Burada bunun cezası varmış.

***
Bir toplantı sırasında Sem şöyle bir giriş yapar.

S - Arkadaşlar bugün sahamızda Maykıl Cordın oynayacak.
Y - Bildiğimiz Maykıl Cordın mı?
E - (Örnıst atlar arkadan) Klintın da burda oynamıştı iki kez. 
Y - Başkan Bil Kılintın?
S - Ta kendisi.
Y - Hımm! (Ne var, Süleyman Demirel' de bizim okula geliyordu ara sıra)

                 Maykıl Cordın arabanın içindeki mavi tişörtlü... İmza dağıtıyor.

***
R - Senin ülkende hangi dil konuşuluyor Yec?
Y - Türkçe.
R - İngilizce, İspanyolca yok mu?
Y - Yok sadece Türkçe.
R - Peki sen İngilizce' yi nerden öğrendin?
Y - Okuldan.
R - Okulda böyle güzel konuşmayı öğretiyorlar mı?
Y - Evet.
R - Sizin diliniz İngilizceye benziyor olmalı.
Y - Yoo, hiç benzemez.
R - Biraz konuşsana, merak ettim.
Y - Dostum, senin kafa basmıyor herhalde, bizler Türkçe konuşuyoruz.
R - Hahahaha, çok ilginç, ne dedin peki?
Y - Dostum, bizler Türkçe konuşuyoruz, dedim.
R - Demin söylediğin daha uzun gibiydi.
Y - Türkçe böyle, bazen bir kelime söylemek için iki kelime söylüyoruz.
R - Gerçekten mi?
Y - Hıı (İnandı lan!..)

***
P- Ooo bugün çok şıksın Yec, kliseye mi gideceksin?
Y - Yok, aslını istersen biz kliseye gitmiyoruz.
P- Niye?
Y-  Unuttun mu ben müslümanım.
P- Hiç mi gitmiyorsunuz?
Y - Yaa, gidiyoruz da ziyaret amaçlı, dua etmek için değil.
P- Yaa.
Y - Yaa. (Hafiften saflara çekmeye çalışıyor Pedro Dayı)

***
Daha geldiğim ilk zamanlar, otelin insan kaynakları departmanındayız. Sekreter kız bana soruyor:

J - Hev yu biin tu sauth bey?
Y - Yes, lest sandey ay vent tu biiç.
J - Ki ki ki...

Siz siz olun "beach" ile "bitch" in telafuzunu karıştırmayın. Aksi takdirde plaja gitmek yerine fahişelerle takıldığınıza dair şüpheler uyandırabilirsiniz.


ÖNCEKİ YORUMLAR:


Yazan:isimsiz | Tarih: 2007-06-24 12:05:26
Konu: Amerikalilar
Bu Amerikalilarla yillarca Coca-Cola'da çalisma sansi mi yoksa sanssizligi mi yakaladim. Cok saflar bew :-) Dunya onlar icin Amerika'dan ibaret, çok saf olmak disinda çok cahiller aslinda 
...........
Merhaba isimsiz arkadaş, kokakola müseccel bir marka olduğu için bir yorum yapmak istemiyorum. Kendisi aynı zamanda ramazan sofralarının vazgeçilmez bir içeceği... 
Yazan:sehrayin | Tarih: 2007-07-03 01:17:43
Konu: Mayami Diyalogları'nın kitap haline getirilmesi çalışmaları
Sen bu Mayami Diyalogları'nı biraz daha biriktirip kitap haline getirsen en çok okunanlar listesine girersin bence. Sonra da o golf sahasında Maykıl Cordın'ın tozunu attırırsın(dağıttığın imza sayısı bakımından:))
...........
Biriktireyim mi gerçekten? Güzel fikir, belki ileride yararlı bir belge olur şehrayin
Yazan:caglarbilir | Tarih: 2007-06-24 21:53:56
Konu: soru
abi viit ne.
..........
weed, yabancı ot
Yazan:nsysr | Tarih: 2007-06-24 21:57:49
Konu: şekerim şekersiz..
El alışkanlığı şeker yazmışım ama huyum kurusun samimi olabiliom ben böle cümlelerde.. Aslen çok küstahımdır ama... Öle işte... Bi de onlar nasıl yumurtanın yanında haşlanmış fasulye yio yaa... Zaten yemek kültürleri yok bari kahvaltı falan yapsalardı bea. Şöle hamurişli, soslu kızartmalı ya da şöle börekli ayyy bu saatte karnım açıktı.
........
Hamurişi tamam, da kızartmanın her türlüsüne dur diyecem, börek olur çok nefis olur.
Yazan:dolphinblue | Tarih: 2007-06-25 01:24:08
Konu: ...
bu kadar saf insanlarla dolu bir ülkenin dünyaya hükmeden bir ülke oluşunu neye bağlıyosun sevgili yec'im? gözlemlerin varsa ciddi ciddi bilmek isterim...


tövbeee tövbeee dedirtcek çok soruya maruz kaldığına eminim ben...


zamanında benim içinde durum aynen öyleydi çünkü...
..........
Gözlemlerim var dolfin ama biraz daha dolayım önce, ön yargılarımı atayım üzerimden...
Yazan:hicasliyok | Tarih: 2007-06-25 04:07:26
Konu: :)
hihihi.. kikir kikir kikir.. :)))..
kıkır kıkır kıkır... :)))
şimdilik fingirdemekle yetineyim; "Şu Çılgın Amerikalılar" tarzı bi şey yazmak istemiyorum.
:)
Ne var bizim okula da Süleyman Demirel geliyodu ara sıra :)))))...
ASLI
............
en iyisi kikirdemek zaten.
Yazan:yicemkelleyi | Tarih: 2007-06-25 08:25:35
Konu: hepsi
iyi hoşta,şu Sem'e gıcık oldum.Ne ruhsuz adam bunlar yahu.Biz mi anormaliz bunlar mı karar veremedim.
Guud muş,pehhh
...........
Aslında Sem çok iyi bir insan kelle, bana birsürü şey öğretti saolsun, hatta gitmesine en çok ben üzüldüm. Ama adamın tarzı bu, genel ABD soğukluğu... Bırrr.
Yazan:caglarbilir | Tarih: 2007-06-25 08:43:22
Konu: yumurtanın yanında haşlanmış fasulye
yumurtanın yanında haşlanmış fasulye...
yumurtanın yanında haşlanmış fasulye...
...
..
.
antalya işi piyaz demek istiyorum. evet evet, dedim bile.
..........
Sana buradan kargo ile bir paket göndreceğim Çağlar, çok eğleneceksin. Yalnız içine kaşık sokmanı istemiyorum :)
Yazan:figoltx | Tarih: 2007-06-25 12:10:13
Konu: Isimsiz yorumcu geldi hanimmm
O isimsiz museccel markali benim ben, figoltx.
Neden cikmamis acaba adim, sanim? Sistemin azizligi olsa gerek :-)))
..........
Tüm kabahat bu sistemin. Sistem yüzünden işe geç kaldım, sistem yüzünden gözümde çapak kaldı....
Yazan:xLethex | Tarih: 2007-06-25 12:39:59
Konu: ben sana
özeniyorum yahu.
o salak ülkede olman nedeniyle değil elbette hatta adına üzülüyorum diyebilirim o yarım akıllıların arasında kaldığın için.
başka bişi bu
ekmek parası desem değil
yürek yangını desem değil hahahaaaa
allammm yaaa uzun zamandan beri saçmalamıyodum ben (acabaaa???) ya iyi geldi bak şimdi bu bana. ohhhh bee.
ama özeniyorum bak bu doğru
..........
Gel değişelim bir hafta yerleri, ben de memleketi görmüş olurum.
Yazan:ömürcek | Tarih: 2007-06-25 15:36:03
Konu: Evim evim güzel evim :)
Birkaç gün önce bir arkadaşıma yurtdışında yaşayan Türkler'e imreniyorum bazen, demiştim. Ancak yazını okuyunca vatanımda olduğum için sevindim. Heralde orada yaşasaydım, ne ruhsuz insanlarsınız siz bee diye ortalıkta dolaşıp, sen benim derdimi nerden bileceksin diyerek herkese surat asardım.


Buarada Süleyman Demirel'e ben de güldüm :))
........
İşte kıymeti, elindeyken anlayanlar bu dünyanın en şanslıları...
Yazan:farmau | Tarih: 2007-06-26 03:13:05
Konu: merhaba
Hımm kültürler arası absürd durumlar böyle komediye dönüşebiliyor değil mi?
Ruhsuz bu amerikalılar örneklerden de anlaşılabileceği gibi,lakin her şeyi para ile ölçmeleri onların doğal hali gibi dursa da bu durum her insanın üzerinde olduğu gibi onlardada sırıtıyor.İlk akla gelen vicdan olmalı her zaman hanig milletten olursa olsun.


İşten ayrılan Sam ise ayrı bir garipmiş,ben işimden ayrılmadan üçgün önce başladı arkadaşlarım veda etmeye,gören hacca gidiyorum bir daha da dönmeyeceğim sanırdı ki hala hepsiyle görüşüyorum.


Yec efendi insan Maykılı bulmuş orda hemen bir golf topuyla basket atışı yapmasını istemez mi?Atışı nereye yapacak dersen ,hani var ya küçük küçük toplarının gitmesini istedikleri delikler oraya işte.Koskoca Maykıl cordan heralde o kadarını becerebilir.


Böyle küçük olayları anlatmak cok gusel olmus
..........
Maykıl iki defa geldi toplam, ikisinde de yanına sokulamadım. Pek yapamam ben öyle ünlüye yaklaşma olaylarını. Bir kere beraber oynadığı adamın topunu buldum verdim ama Maykıl hiç ıskalamıyor ki. Adam golfte de bayağı iyi farmau, elle atmasına ne hacet... Sopasıyla da pek başarılı. (Sopa dedi yaa)
Yazan:hayat1987 | Tarih: 2007-06-26 08:39:26
Konu: hihihih
senin ABD lilere bi kaç kelime öğretsene türkçe :)


nası süper olurdu :)
...............
Öğrettim; günaydın, merhaba, para
Yazan:likelife | Tarih: 2007-06-26 16:40:02
Konu: :)))
ya bu çocuk yazıo işte kardeşim..
aç bak arşive bütün blooo güzel..
daha neyi tartışıosun..


( kim tartışıyo?)
............
Ver gazı
Yazan:nsysr | Tarih: 2007-06-26 20:57:59
Konu: fasulye..
ama kahvaltıdwa yiyorlar yaa.... siz piiyazı kahvaltıda yer misiniz?
............
Çağlar' dan bahsediyoruz burada, bu soru abes olmuş...
Yazan:caglarbilir | Tarih: 2007-06-29 11:40:58   
Konu: dikkat ettiniz mi
ilk diyalogun yec olmayan kahramanı Türkçe'yi ne kadar akıcı konuşuyor :)
takdir ettim kendisini...
...........
Bazen çevirisini yazdım bazen de ingilizce okunuşunu...Ama takdirlik bir durum varsa hep beraber ederiz.
 

Hiç yorum yok: