24.12.2008

Yıl Sonu Toplaması


Hazır yıl sonuna gelmişken "blog başlığı sayıklamalarımı" derleyeyim de bedava yazı çıksın dedim. Bizim burada bir anene (gelenek, adet) var biliyorsunuz. "Şarküteri" başlığı altındaki tanım yazılarını sürekli değiştiriyoruz. Bunların bloğu tanımlama gibi kaygısı da yok üstelik, kendi başlarına serbest çağrışarak geliyorlar.

Aşağıda eskilerden seçtiğim bazı sayıklamalar var. Düzenli takip eden arkadaşlar hatırlayacak çoğunu. Ama hedef kitlemiz yeni okur. Gizli gizli okuyup kaçanlar var evet, tespit ediyoruz. Burada Ef Bi Ay' dan arkadaşlarla pizzalarımızı yerken bir yandan da on metre hata payıyla adreslerinizi tespit ediyoruz. Sizi ziyarete gelip on metre hata payıyla kahvenizi içeceğiz bir gün...
   
>>

Bu vesileyle herkesin yeni yılını kutlayayım bari. Efendim yeni yıl, barış, sağlık falan... Artık gelecek yıla kadar yazı yazmam ben (aman tanrım bu espri, bu espri!)


DAHA GÜZEL BİR DÜNYA MÜMKÜN!

Evden her çıktığımızda elimize çöp torbası tutuşturulmasın, daha güzel bi dünya mümkün!

"Yeter" dedikten sonra bir kaşık daha yemek konmasın. Daha güzel bir dünya mümkün !

Yattığımız yerden perde takmanın bir yolu bulunsun. Daha güzel bir dünya mümkün!

Kendi düşen de ağlasın. Daha güzel bir dünya mümkün!

İlk gülen de iyi gülebilsin. Daha güzel bir dünya mümkün!

Aradığımız kişiye şu anda da ulaşılabilsin. Daha güzel bir dünya mümkün!

Saklambaç oynamayanlar da kaleye mum dikebilsin. Daha güzel bir dünya mümkün!

Bana bir tanesi lazım olan şeyin üç tanesi beş lira olmasın, daha güzel bir dünya mümkün!

Kulak burun boğaz doktorları ağzımıza dondurma çubuğu sokmasın. Daha güzel bir dünya mümkün!

Adıyla "marka" olmak isteyen kişilere tuvalet kağıdı markası olma yolu açılsın. Daha güzel bir dünya mümkün.

Hurşid Yenigün ve Unutulmayan Aranjmanlar hiçbir zaman unutulmasın. Daha güzel bir dünya mümkün!

Ünlü insanların konuşmaları taklit edilerek yapılan mizah bitsin. Daha güzel bir dünya mümkün!

İsmail Türüt canlı yayında terlemesin. Daha güzel bir dünya mümkün!

Önce güneş hava su. Sonra bol gıda gelir. Akşama babacığım, unutma daha güzel bir dünya mümkün!


BİRGÜN BİR KİTAP OKUDUM

Birgün bir kitap okudum bütün hayatım değişti. Moleküler biyoloji kürsümü bırakıp mücverin kıvamı üzerine odaklandım. Yaktın beni Emine S. Beder.

Birgün bir kitap okudum bütün hayatım değişti. Aynı kitabı arkadaşlarım da okudu ama onların hayatı değişmedi. Yalnız kaldım lan.

Birgün bir kitap okudum bütün hayatım değişti. Sonra tersten okudum hayatım geri geldi.

Birgün bir kitap okudum bütün hayatım değişti. Kitap Japoncaydı. Japonca bildiğimi bilmiyordum!

Birgün bir kitap okudum bütün hayatım değişti. Yani o derece osuruktan bir hayatmış benimkisi.

Birgün bir kitap okudum bütün hayatım değişti. Ökkeş Otoparkta' dan sonra ilk defa derinlemesine sarsıldım.

Birgün bir kitap okudum bütün hayatım değişti. Hemen markete koşup bir kutu Eticin aldım. Dedim ya hayatım değişti. Saat başı markete koşup bir kutu Eticin alıyorum artık.

Birgün bir kitap okudum bütün hayatım değişti. Şaka lan değişmedi, gel öpçem.

Birgün bir kitap okudum bütün hayatım değişti. Sonra "birgün bir kitap okuyup hayatımın değişmesi" ile ilgili bir kitap yazdım. Kitabım zerre kadar tutmadı.



(Son altı cümleyi şimdi yazdım, yani blog başlığı olarak görülmediler hiç. Dikkatli okuyucuya duyrulur)

13 yorum:

Adsız dedi ki...

Oh bi an korktum, bunlar nerede diye. Dikkatli değilim, dikkat kesiliyorum.

Ve dahi iyi yıllar yine yeni başlık yazılarında görüşmek üzere..

Adsız dedi ki...

ben de karşı çıkıyorum..
dondurmacılar dondurmaya dil basacağı takmasın =)

atalet..

alpernatif dedi ki...

Buralarda (o buralar da neresiyse her lafın başı söyleriz) harcandığını belirtir,gülerek kaçarım :D

Şarküteri dedi ki...

ÇAĞLAR:
Son cümleyi senin için yazdım zaten. Geçen toplama yazısında çıkışmıştın bana. O zaman da ekleme yapmıştım bilinçaltı sayıklamalarına.

ATALET:
O açıdan bakarsak ta doğru hakkaten. Ama bir de ağıza sokmak eylemi var atalet. Ondan kim vazgeçsin? Dondurmacılar mı, doktorlar mı?

ALPERNATİF:
Harcanmamak için "buraya geldik" zaten abi. Burası blog diyarı, bir elimizden tutan olur, blog yazı dizilerinde oynatan olur dedik :)

Adsız dedi ki...

senin blogunu ilk okumaya başladığım günden beri,
o en üstteki ŞARKÜTERİ başlığının altındaki başlıklar,
en az yazıların kadar hoşuma gidiyor..
sayfanı açar açmaz onları okumak gerçekten büyük bir zevk..
ama inan bunların bu şekilde kategorilendirildiklerinden,
bu kadar emek gerektirdiklerinden haberim yoktu..
bir kez daha helal olsun Yec :)

ancak itiraf etmeliyim ki favorim "daha güzel bir dünya mümkün" kategorisi..

"Bana bir tanesi lazım olan şeyin üç tanesi beş lira olmasın, daha güzel bir dünya mümkün!" :)))

***

veee sıra yeni yıl kutlamasında..
aman tanrım bu espri diyeceğin bir şekilde de ben bitireyim:

2009 yılı hesabınıza 365 gün eklenmiştir sevgili Yec..
güle güle harcayın :)

Adsız dedi ki...

İsmail türüt canlı yayında terlemesin :)))).. Tespitte son noktayla, gülebileceğimi düşündüğüm sondan bi önceki günde beni kopardın attın yec :) Kelime bazlı, az nazlı "kişisel ileti" tadındaki sosyal mesajlarını hatırladığım iyi oldu. bak güleceğim yoktu, artık var .. :) güleceğim güleceğim :) görüşmek üzre

Şarküteri dedi ki...

OYA:
Teşekkürler Oya. Aslında o kadar da emek yok onlarda, bir çoğu anlık ilhamlarla yazılmış ve yazılmakta olan şeyler. Daha güzel bir dünya mümkün kategorisini geliştirip 100 maddeye tamamlamak istiyorum ileride. 2009 yılı hesabımda 6 saatlik bir açık var. Onu yıl sonu ödemesi olarak şimdiden kestiniz mi?

Sana da iyi seneler oyacan. Sevdiklerinle beraber güzel bir yıl olsun.

ASLI:
Ama çok terliyo o da yahu. Mendil yetişmiyo. Koltuk altları da bir ton koyu... Her neyse. Gülecek stoklarına bir kıkır katkı yaptıysak ne güzel. Kıkır burada gülme birimi. Görüşmek üzre.

بerجesتe dedi ki...

çok güldüm yâhu!
bu bilinçaltları 2009 da da deşifre edilmeye devam eder inşallah...herbirine ayrı ayrı kahkahalar saydık da şu anneeee bitttiiiii bölümünde epey koptuk yani...nerden geldi aklına sayın Yec diyeceğim mantıklı olmayacak çünkü mevzu :" bilinçaltı" :))
susam sokağı,kırpık,mırpık tamam,minikkuşla edi-büdü de unutulmasın aman ha!...okurken farkettim de,atbaşı falan da yokmuş yahu,pirebaşı bile yok sanırsam,2009 başı itibariyle 30 sayılacak şu "yaş problemleri" ahh ki ahh..belki yirmileri terkediyor oluşumdan mıdır nedir,şu ara hep çocukluğuma kaçış halleri var üzerimde...eticinler,etipuflar bi de o merdivenli çukulatalardan yiyesim ...

iyi geldi bu seri, hasıl-ı kelâm....

Şarküteri dedi ki...

TÜRKOLOG:

Senin blog ne oldu kuzum? Ulaşamıyorum... Demek sen de otuza basma arifesindesin (bu bayram hiç gelmeyecek gibi bende) Bilinçaltı hep çocukluktan dem vuruyor işte. Bu dizi yukarıda tepede devam edecek... Bekleriz efendim.

بerجesتe dedi ki...

arefeler güzeldir:)
benim blog u birazcık,"sakla samanı gelir zamanı" kategorisine aldım.haa samanlıkta da görmek isterseniz mail ile bildiririm o ayrı tabi:)

bekliyoruz efenim,yeniyazılarınızı..

selamlar,teşekkürler.

Şarküteri dedi ki...

Berceste, Türkolog:

Mail alınmıştır ve cevaplanmıştır. Sevgiyle. Bi de doğrusu "arefe" di mi? arife diye birşey sanırım.

بerجesتe dedi ki...

::şarküteri,
RE'mail de alınmıştır efendim teşekkürler..
ayarlar ayarlandı inşallah :)
gurbete selamlar..

ikisi de doğru olsa gerek ..

Şarküteri dedi ki...

بerجesتe 'nin yorumunda belirttiği bazı sayıklama cümlelerini

"Bilinçaltı Sayıklamaları" isimli yazıma taşıdım.

http://sarkuteri.blogspot.com/2010/06/bilincalt-sayklamalar.html